Examples of using "الوعاء" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, onu şu kaseye alalım.
pramit'in içerisine pis su koy arınarak çıksın
Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp