Translation of "الهروب" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "الهروب" in a sentence and their turkish translations:

صراعي ليس بمحاولة الهروب من العاصفة.

Mücadelem fırtınadan kaçmak değil.

توم ساعدني في الهروب من السجن.

Tom hapisten kaçmama yardım etti.

- حاول أن يهرب.
- حاول التهرب.
- حاول الهروب.

O, kaçma girişiminde bulundu.

‫يحاول الرجل الذي هو أب خمسيني‬ ‫الهروب بشكل بائس.‬

Ellili yaşlardaki bu baba can havliyle kaçmaya çalışıyor.

جعل تصميم الفتحة الثقيلة متعددة القطع للمركبة الفضائية الهروب مستحيلًا.

Uzay aracının ağır, çok parçalı ambarının tasarımı kaçmayı imkansız hale getirdi.

الطيران من الرجل لا يستطيع الهروب ، وكذلك لا ينجو في الفرع

Adamdan uçan kurtulamadığı gibi dalanda kurtulamamış

الهروب. بعد ثلاثة أسابيع ، كانت قواته في خضم القتال في سمولينسك.

. Üç hafta sonra, birlikleri Smolensk'teki çatışmanın ortasındaydı.

لكن في المعركة ، لم يستطع كسر خطوطهم ، ولا منعهم من الهروب عن طريق البحر.

Ancak savaşta ne onların hatlarını kıramadı ne de deniz yoluyla kaçmalarına engel oldu.

‫تُحبس الأنفاس مع كل محاولة صدم يقوم بها،‬ ‫تحاول السيارات الهروب واحدة تلو الأخرى‬ ‫من هذا الوحش المُدمر.‬

Yürek hoplatan tehlikeli yakınlaşmalar nedeniyle araçlar teker teker kemikleri kıracak güce sahip canavardan kaçmaya çalışıyor.