Examples of using "الذاكرة" in a sentence and their turkish translations:
Bir şeyi hatırlamak ne kadar kolaysa
Geleneksel olarak bir anı oluşturmak,
Doktor, hafıza sorunlarım var.
Hafıza kursu, beyin dili programlaması ile ilgili
Hipokampüsü bir USB bellek gibi
Bu yeni bellek izlerini etkin bir şekilde ortaya koyamayız.
Bu farelerin hafıza merkezlerine aktiviteyi kaydediyorlardı.
Fakat doğru koşullar altında o anıyı düzenleyebiliriz.
Yineliyorum bunun çalışması için bellek, düzenleme modunda olmalıydı.
Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.