Translation of "الذاكرة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الذاكرة" in a sentence and their turkish translations:

الأسهل إستدعاء شيء من الذاكرة،

Bir şeyi hatırlamak ne kadar kolaysa

كان يُظن قديماً أن إنشاء الذاكرة

Geleneksel olarak bir anı oluşturmak,

أيها الطبيب، عندي مشاكل في الذاكرة.

Doktor, hafıza sorunlarım var.

التحقت بدورة الذاكرة، ودورات عن برمجة

Hafıza kursu, beyin dili programlaması ile ilgili

لنعتبر الحُصين كوحدة الذاكرة يو إس بي

Hipokampüsü bir USB bellek gibi

ولن نتمكن من وضع آثار الذاكرة الجديدة بفعالية.

Bu yeni bellek izlerini etkin bir şekilde ortaya koyamayız.

وكانوا يسجلون النشاط الدماغي في مراكز الذاكرة لهذه الجرذان.

Bu farelerin hafıza merkezlerine aktiviteyi kaydediyorlardı.

ولكن عند توافر الظروف الملائمة يمكننا أن نعدل هذه الذاكرة.

Fakat doğru koşullar altında o anıyı düzenleyebiliriz.

ومجدداً: يجب أن تكون الذاكرة في وضعية التعديل كي ينجح ذلك.

Yineliyorum bunun çalışması için bellek, düzenleme modunda olmalıydı.

نتعامل مع الذاكرة بشكل يومي بحيث لا نمنحها القدر المناسب من الاهتمام.

Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.