Examples of using "الخيار" in a sentence and their turkish translations:
Tercih sizin.
Karar sizin.
Doğru seçeneği işaretleyin.
En doğru seçim budur,
Bu tek alternatiftir.
Ve böylece o kart beyniniz için en kolay tercih haline geliyor.
Ne düşünüyorsunuz? Bu sizin seçiminiz.
Ne düşünüyorsunuz? Seçim sizin.
İsterse salatalık gibi olsun
Üçüncü seçenek, tam Hollywood'a gitmek olacaktı
Ama çoğu için alternatif daha kötü.
Fakat orman faresinin böyle bir seçeneği yok.
Bu onların tek seçeneği.
Amerikan rüyasını kovalamak için gördükleri tek seçenekti.
Bu durum da yine en kolay tercih prensibine dayanmakta
Ama daha güvenli olabilir.
Hangi seçenek panzehri yenilememiz için bize en iyi şansı verir?
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
Seçim sizin. Kararınız neyse onu yapacağım. Bir karar verin. Dana bizi bekliyor.
ve o seçim mümkün olduğu kadar yerel düzeyde uygulanmalı.
ve aynı kararla yarın da karşı karşıya kalacaksınız.
Ailesinin iktidarda kalmasının tek çıkış yolu olduğunu gören
Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.
Sık bir yosun ormanında oksijen tüpü takmak benim için ideal değil.
Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.