Examples of using "الجريمة" in a sentence and their turkish translations:
- O cinayete tanıklık etti.
- Cinayete şahit oldu.
Bill suçu işlemedi.
O, suçtan masumdu.
Polis, suçu çözmeye koyuldu.
Suç ve gangsterlik modaydı.
Suç kadınımızda mı peki
O, suç mahallindeydi.
- Sami suç mahallini temizlemeye çalıştı.
- Sami olay yerini temizlemeye çalıştı.
suç ve uyuşturucunun Meksika'dan geldiğini
- Sami suçluydu.
- Sami faildi.
suçu benimsedi ve onu çıkar için sattı.
Sami, suç sırasında giydiği kıyafetleri attı.
Ayrıca ülkedeki cinayet oranı, dünyanın en tehlikeli şehirlerini bile geride bıraktı.
Sami'nin saçı suç mahallinde bulundu.
Sami'nin suç ortakları da hapishanede ona katıldı.
Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu.
Polis, Leyla'nın cinayete bir şekilde karıştığına inanıyordu.
Yani aslında kısacası erkek kendine hakim olması gerekirken suç kadına yükleniyor