Translation of "Yasak" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Yasak" in a sentence and their spanish translations:

Bu yasak.

Eso no está permitido.

Tükürmek yasak

Se prohíbe escupir.

Silah taşımak yasak.

Se prohíbe llevar armas.

Dans etmek yasak.

Está prohibido bailar.

Bu yasak bir alandır.

Este lugar es de acceso restringido.

Bu telefonu kullanmam yasak.

Tengo prohibido usar este teléfono.

Burada sigara içmek yasak.

Aquí está prohibido fumar.

Avustralya'da otostop yasak mı?

¿Está prohibido el autostop en Australia?

Sigara içmek burada yasak.

Aquí está prohibido fumar.

Adem'in yasak meyveyi neden yedi?

¿Por qué Adán comió la fruta prohibida?

Ama bir şart var uzaklaşmak yasak

pero hay una condición, está prohibido alejarse

Bu bilgiyi ticari amaçlı kullanmak yasak.

Está prohibido usar comercialmente esta información.

Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?

Es ilegal caminar en el pasto, pero ¿qué hay de correr?

Katılımcıların mesleklerini söylemelerinin yasak olması kuralı mesela.

no puede poner de manifiesto a qué se dedican.

Sigara içmek artık tüm iç hat uçuşlarında yasak.

Ahora fumar está prohibido en todos los vuelos nacionales.

- Burada balık tutmak yasak.
- Burada balık tutmaya izin verilmez.

Aquí no está permitido pescar.

Onlar bunun orada yasak olduğunu söylemezler. Aslında onun zorunlu olduğunu söylerler.

Ahí no dice que está prohibido, sino que es obligatorio.

Orada, onlar onun yasak olduğunu söylemez. Aslında, onlar onun zorunlu olduğunu söyler.

Ahí no dice que está prohibido, sino que es obligatorio.

yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi

No dijo que estaba prohibido, no dijo que era gratis, dijo, ¡hazlo!