Translation of "Verilmez" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Verilmez" in a sentence and their spanish translations:

Alkol almama izin verilmez.

No tengo permitido beber alcohol.

Sınıfta uyumaya izin verilmez.

No se permite dormirse en clase.

Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.

Está prohibido fumar en el trabajo.

Sinemada sigara içmeye izin verilmez.

Está prohibido fumar en el interior del cine.

Restoranda sigara içmeye izin verilmez.

No se puede fumar en el restaurante.

Burada sigara içmeye izin verilmez.

Aquí no se permite fumar.

O odaya girmene izin verilmez.

No tienes permitido entrar a esa habitación.

Bu gölde yüzmeye izin verilmez.

Está prohibido nadar en este lago.

Bu nehirde yüzmeye izin verilmez.

Está prohibido nadar en este río.

Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.

Está prohibido cazar en parques nacionales.

Bu nehirde balık tutmaya izin verilmez.

Está prohibido pescar en este río.

Neden burada balık tutmaya izin verilmez?

¿Por qué está prohibido pescar aquí?

Bu odada sigara içmeye izin verilmez.

No se permite fumar en esta sala.

Köpekleri bu binaya getirmene izin verilmez.

No está permitido entrar perros a este edificio.

Bu gölde balık tutmaya izin verilmez.

Está prohibido pescar en este lago.

Sigaranı söndür. Burada sigara içmeye izin verilmez.

- Apague su cigarro. Está prohibido fumar aquí.
- Apague su cigarrillo. No se permite fumar aquí.

Suudi Arabistan'da kadınların araba sürmelerine izin verilmez.

- A las mujeres no se les permite manejar en Arabia Saudita.
- Las mujeres no pueden conducir coches en Arabia Saudí.

Alkollü içki içen İnsanların girmesine izin verilmez.

Está prohibida la entrada a personas que consuman bebidas alcohólicas.

Sen küçük olduğun için girmene izin verilmez.

No puedes entrar porque eres menor de edad.

Bu tren istasyonunda sigara içmeye izin verilmez.

Está prohibido fumar en esta estación.

Bazen dualarımıza onların olmasını istediğimiz şekilde cevap verilmez.

A veces nuestras plegarias no son respondidas de la manera en la que querríamos.

Orduda hiç kimsenin izinsiz olarak gitmesine izin verilmez.

En un ejercito nadie puede irse sin permiso.

- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Trende sigara içmeye izin verilmez.

- Fumar está prohibido en el tren.
- Está prohibido fumar en el tren.

- Burada balık tutmak yasak.
- Burada balık tutmaya izin verilmez.

Aquí no está permitido pescar.

Massachusetts'te bir adamın, karısının büyükannesi ile evlenmesine izin verilmez.

En Massachusetts no está permitido que un hombre se case con la abuela de su mujer.

Httalego, Qdrnaha gibi bir süre dolmadan önce boşanmayı tamamlamaya izin verilmez

Httalego puede no ser para complementar el divorcio antes de que transcurra un período de tiempo Qdrnaha