Translation of "Pekâlâ" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Pekâlâ" in a sentence and their spanish translations:

Pekâlâ...

[Mujica] Bueno...

Pekâlâ.

Bien.

Pekâlâ, başlıyoruz!

Bien, ¡aquí vamos!

Pekâlâ, başlıyoruz.

Bien, aquí vamos.

Pekâlâ, gidelim.

Muy bien, vamos.

Leland: Pekâlâ.

Leland Melvin: Claro.

Pekâlâ, öncelikle...

Así que primero...

Pekâlâ, hadi.

Bien, vamos.

Pekâlâ, halatı çıkartalım.

Bien, lancemos la cuerda.

Pekâlâ, hemen temizleyelim.

Bien, destripémosla rápido.

Pekâlâ, geç oluyor.

Bien, se hace tarde.

Pekâlâ, pozisyon alalım.

Bien, en posición.

Pekâlâ, hadi deneyelim!

Bien, intentémoslo.

Pekâlâ, koyunu yakaladık.

Bien, atrapamos a la oveja.

Pekâlâ, hareket edelim!

Bien, ¡sigamos avanzando!

Pekâlâ, karar sizin.

Bien, ustedes deciden.

Pekâlâ, karar sizin:

Bien, ustedes deciden.

Pekâlâ, işte başlıyoruz.

Bien, aquí vamos.

Beni taşıdı. Pekâlâ.

Bueno, resistió. De acuerdo.

Pekâlâ. Çiçeği seçtiniz.

Bien, prefieren las flores.

Pekâlâ. Şimdi üzerindeyim.

Bien, estoy en la superficie.

Pekâlâ, ne diyorsunuz?

Bien, ¿qué opinan?

Pekâlâ, yetki sizde!

Bien, ¡ustedes están a cargo!

Pekâlâ, kaskımızı takalım.

Me pongo el casco.

Pekâlâ, dikkat edin.

Bien, cuidado.

Pekâlâ, bunu yapalım.

Bien, aquí vamos.

Pekâlâ, şu halatı geçirelim.

Bien, tiramos la cuerda.

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

¡Bien, probemos esto!

Pekâlâ, şu ateşi yakalım.

Bien, encendamos el fuego.

Pekâlâ, ilk şey: Döşek!

Bien, lo primero, la cama.

Pekâlâ, kaya tırmanışını seçtiniz.

Bien, entonces, prefieren escalar.

Pekâlâ, üzerimizde ne var?

Bien, ¿qué tenemos encima?

Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.

Bien, vamos a ir hacia el bosque.

Pekâlâ, burada ne yapacağız?

Bien, ¿qué haremos ahora?

Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.

Bien, debemos evaluar las opciones.

Halat mı diyorsunuz? Pekâlâ.

¿Quieren bajar a rapel? Muy bien.

Pekâlâ, hadi başlayalım. Hadi!

Muy bien. ¡Vamos!

Pekâlâ, bir uçağımız var.

Bien, tenemos una avioneta.

Pekâlâ, iki seçeneğimiz var.

Bien, tenemos dos opciones.

Pekâlâ, işte gidiyoruz. Tamam.

Bien, aquí vamos. Muy bien.

Pekâlâ bana gerçeği söyleyebilirsin.

Puedes también decirme la verdad.

Pekâlâ, benim kararıma dönelim,

Bien, volvamos a mi decisión.

Pekâlâ, ben sizin yerinizde olsam

Estando en su lugar, se me habría ocurrido lo siguiente:

Bu güzel bir his. Pekâlâ.

Es una linda sensación. Muy bien.

Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.

Bueno, funcionó bastante bien.

Pekâlâ, hazırlanalım. Kask takıp başlayalım.

Bien, preparémonos. Me pongo un casco, y listo.

Pekâlâ, biraz daha dal toplayalım.

Bien, busquemos más hojas.

Pekâlâ, kurudu sayılır ama sıcak.

Estoy relativamente seco, pero calentito.

Pekâlâ, başlamadan önce bunu atacağım.

Bien, antes de bajar, tiraré esto.

Pekâlâ, başlıyoruz. Bu işe yaradı!

Bien, aquí vamos. Bueno, ¡funcionó!

Pekâlâ, deneyelim. Hadi. Meşaleyi bırakalım.

Bien, intentémoslo. Vamos. Bajemos la antorcha.

Pekâlâ, buradan arazinin içine giriyoruz.

Bien, desde aquí, tierra adentro.

Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.

Debemos tomar una decisión rápida.

Pekâlâ, çiğ yumurtayı mı seçeyim?

Bien, quieren que coma el huevo crudo.

Pekâlâ, hemen bir karar vermeliyiz.

Debemos tomar una decisión rápida.

Pekâlâ. Hadi başlayalım! Hadi bakalım.

Bien. Lo haremos. ¡Aquí vamos!

Pekâlâ, kaskımızı takalım. İpi sarkıtalım.

Me pongo el casco. Lanzo la cuerda.

Pekâlâ, halatı bağladım. Atlamaya hazırım!

Bien, tengo la cuerda lista. ¡Estoy preparado!

Ama önce aşağı inelim. Pekâlâ.

Pero, primero, bajemos. Muy bien.

Pekâlâ, sanırım sabah için  hazır sayılır.

Bien, creo que está listo para la mañana.

Pekâlâ, ısınmak için koşmamı mı istiyorsunuz?

Bien, ¿quieren que corra para calentarme?

Daha sonra bunu yapacağız. Pekâlâ, hazırız.

Y, luego, lo intentamos. Bien, estamos listos.

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

Veamos qué nos encontramos. ¡Bien, vamos!

-Brezilyalıyız. -Pekâlâ. Tanıştığımıza çok memnun oldum.

- Yo soy brasilero. - Bueno. Mucho gusto en conocerlo.

Uydurma bir tırmanma çengeline benzedi. Pekâlâ.

Es como un rezón improvisado. Muy bien.

Pekâlâ, aşağı ve sağa doğru iniyoruz.

Vamos hacia abajo a la derecha.

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

Me ha ayudado mucho. Muy bien.

Pekâlâ, kanyondan halatla inmemi mi istiyorsunuz?

Bien, ¿quieren que baje a rapel?

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin

Bien, ¿cuál es nuestra mejor opción para bajar al cañón

Pekâlâ, enkaza doğru mu gitmek istiyorsunuz?

¿Quieren seguir hacia los restos?

Bunu takalım. Pekâlâ. Bu tamam, tamam, tamam!

Engancho esto. Bien. ¡Listo!

Pekâlâ, artık geç oluyor, sığınağı düşünmemiz gerek.

Se está haciendo tarde. Debo pensar en un refugio,

Pekâlâ, hadi deneyelim! Çabuk, hazır kartal gitmişken!

Bien, intentemos. ¡Rápido, el águila se fue!

Pekâlâ, hadi, deneyelim. Çabuk, hazır kartal gitmişken!

Bien, intentémoslo. ¡Rápido, el águila se fue!

Pekâlâ, şimdi bunu kurup birkaç saat bırakacağız.

Bien, la preparamos y la dejamos unas horas.

Pekâlâ, artık geç oluyor. Sığınağı düşünmemiz gerek.

Bien, se hace tarde. Debemos pensar en un refugio.

Pekâlâ, durup ateş yakmayı denememizi istediniz demek?

Bien, ¿opinan que debemos parar e intentar hacer una fogata?

Pekâlâ, hadi yakalım. Şuna bakın. İyi seçim.

Bien, encendámosla. Miren eso. Buena elección.

Pekâlâ, solucanı bırakacağız ve bu büyütkendokuyu yiyeceğim.

Vamos a dejar la lombriz y, mejor, comer un poco de cámbium.

Ve çok fazla kabuklu. Pekâlâ, devam edelim.

Y con mucha cáscara. Bien, sigamos.

Aşağısı çok yüksek. Pekâlâ, işte büyük an.

Es un largo trecho. Bien, es la hora de la verdad.

Pekâlâ, şimdi bırakalım da güneş işini yapsın.

Bien, dejemos que el sol haga su trabajo.

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

Bien, echemos un vistazo al terreno desde aquí.

Pekâlâ, bu halatı kullanıp şu kayaya bağlayacağım

Bien, usaré esta cuerda, la ataré a esta roca,