Translation of "Osmanlı" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Osmanlı" in a sentence and their spanish translations:

Osmanlı döneminde

En el período otomano

Sen Osmanlı erkeğimisin ki ben sana Osmanlı kadınlığı yapayım

Eres un hombre otomano, así que te haré una mujer otomana

Bazıları Osmanlı diye ölürken

Mientras que algunos murieron como otomanos

Osmanlı da nüfus sayımında

Censo otomano

Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.

- Turquía es la heredera del Imperio Otomano.
- Turkia es la sucesora del imperio Otomano.

Osmanlı Türkçesi öğrenmek istiyorum.

Quiero aprender turco otomano.

Ben Osmanlı kadını isterim abi

Quiero una mujer otomana

İsrail-Filistin Osmanlı yönetimi altındaydı. asırlardır.

Israel/Palestina estuvo bajo dominio otomano por siglos.

Yağmadan sonra Osmanlı kuvveti esirlerden dolayı yavaşlar

Después de su incursión, la retirada otomana se ralentiza con el pillaje y los prisioneros.

Sonrasında 10.000 kişilik güçlü Osmanlı ordusu Eflak'a

Poco tiempo después, un contingente otomano de 10,000 entra a Valaquia para colectar el tributo y a

Konstantinopolis 1453'te Osmanlı Türklerinin eline düştü.

Constantinopla cayó en las manos de los turcos otomanos en 1453.

Tıpkı arkadaşları geleceğin Osmanlı Sultanı 2.Mehmed gibi..

Mehmed II, el futuro sultán otomano.

Vlad'ın Stefan ile işbirliğine yanıt olarak, bir Osmanlı kuvveti

En respuesta a la colaboración de Vlad con Stefan, una veloz fuerza otomana se embarca en una campaña

Osmanlı baskınından sonra Sultan 2.Mehmed ile yapmış olduğu

Considerando la incursión otomana como una violación del tratado que tenía con el sultán Mehmed ,Vlad

En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.

Al menos por un tiempo recobraron su libertad del yugo otomano.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

En términos de ropa, difiere ligeramente en el período otomano según las regiones.

Artık Osmanlı ordusu ile karşı karşıyadır. ümidi ise Papa Pious'un Osmanlı'ya

Ahora él se enfrenta al poderoso ejército otomano, pero espera que la llamada a la cruzada del Papa Pious

Karlı bir günde yüksek kademeli Osmanlı subayı olarak giyinmiş olan Vlad

Ataviado como un oficial otomano de alto rango al frente de su séquito, Vlad se aproxima al

önümüzdeki birkaç ay boyunca güneyde Osmanlı topraklarına baskın yapmaya devam etti.

y continua las incursiones al sur en el territorio otomano por los siguientes meses .

Aboukir Savaşı'nda Lannes'ın piyadeleri , Osmanlı ordusunu ezici bir yenilgiye uğratmak için

En la batalla de Aboukir, la infantería de Lannes trabajó con la caballería de Murat

Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve on beşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.

Judíos huyeron de la Inquisición española y se refugiaron en el Imperio Otomano en el siglo quince.

Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur

Al tanto de que los ejércitos de Mehmed están luchando en Anatolia, Vlad se prepara para incursionar en el territorio otomano.

Bulgar Tuna Nehri kıyısındaki Osmanlı ve diğer Hıristiyan olmayan yerleşimlere saldırdı ve

de Vlad saquea a los otomanos y otros asentamientos no cristianos del banco del río búlgaro del Danubio.

Eski Eflak prensi 2.Vlad'ın oğulları Vlad ve Radu kardeşler, Osmanlı sarayında soylu bir

Los hermanos Vlad y Radu, hijos del anterior príncipe valaco Vlad II Dracul, crecieron en la corte

Vlad Osmanlı sarayını Macar tarafına katılmak için terk etti. Burada geçirdiği yıllarını hiç unutmayacaktı

Vlad no ha olvidado esto aún años después de que desertó la corte otomana para unirse a las filas húngaras.

2.Mehmed komutasındaki Osmanlı kuvvetleri yenildi ve aşağılayıcı bir geri çekilme yapmak zorunda kaldı

Guiados por el sultán Mehmed II,los otomanos son derrotados y forzados a una humillante retirada.