Translation of "Mıyım" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Mıyım" in a sentence and their spanish translations:

Hazırlamalı mıyım?

- ¿Debería inventar una excusa?
- ¿Debería preparar algo?

Müslüman mıyım?

¿Soy musulmán?

Hristiyan mıyım?

¿Soy cristiano?

Şişman mıyım ?

¿Estoy gordo?

Kapamalı mıyım?

¿Debería cerrar?

Hazır mıyım?

¿Estoy listo?

Var mıyım?

¿Yo existo?

Yakışıklı mıyım?

¿Estoy guapo?

Bunu yapmalı mıyım yoksa yapmamalı mıyım?

¿Debería o no debería hacer esto?

- Ben şüphe altında mıyım?
- Zan altında mıyım?

¿Estoy bajo sospecha?

İngilizce konuşmalı mıyım?

¿Tengo que hablar inglés?

Çalışmak zorunda mıyım?

¿Tengo que estudiar?

Ben Londra'da mıyım?

¿Estoy en Londres?

Ben haklı mıyım?

¿Tengo razón?

Kıskanç olmalı mıyım?

- ¿Debería ser celoso?
- ¿Debería ser celosa?

Tom'la konuşmalı mıyım?

¿Debo hablar con Tom?

Burada yalnız mıyım?

¿Estoy solo aquí?

İşimi bırakmalı mıyım?

¿Debería dimitir?

Derhal başlamalı mıyım?

- ¿Debo comenzar de una vez?
- ¿Debo empezar en seguida?

Doğru yolda mıyım?

¿Voy por el camino correcto?

- Gerçekten yatmak zorunda mıyım?
- Gerçekten yatağa gitmek zorunda mıyım?

¿Realmente tengo que ir a la cama?

Kusursuzluk istemeyi azaltmalı mıyım?

¿Pero estás diciendo que tengo que dar un paso atrás en la excelencia?

Gitmek için hazır mıyım?

- ¿Estoy listo para ir?
- ¿Estoy preparado para ir?

Mektup yazmak zorunda mıyım?

¿Tengo que escribir una carta?

Ken'i tekrar aramalı mıyım?

¿Debería llamar de vuelta a Ken?

Sana ödeme yapmalı mıyım?

- ¿Te tengo que pagar a ti?
- ¿Tengo que pagarte?

Sizce ben aptal mıyım?

¿Pensáis que soy idiota?

Ben sadece kaçamaz mıyım?

¿No puedo simplemente huir?

Ben doğru yolda mıyım?

- ¿Voy por buen camino?
- ¿Voy bien por aquí?

Her şeyi açmalı mıyım?

¿Tengo que abrir todo?

Konuşma yapmak zorunda mıyım?

¿Debo dar un discurso?

Sence ben aptal mıyım?

¿Crees que soy idiota?

Diyetimi değiştirmek zorunda mıyım.

¿Tengo que cambiar mi dieta?

Hemen gitmek zorunda mıyım?

- ¿Tengo que ir ahora?
- ¿Tengo que ir enseguida?

Pazartesi gelmek zorunda mıyım?

¿Tengo que venir el lunes?

Onlarla konuşuyor olmalı mıyım?

¿Debería hablar con ellos?

Onu tanımak zorunda mıyım?

¿Tengo que conocerlo?

Ben gerçekten hasta mıyım?

¿De verdad estoy enferma?

"Ben bir D kızı mıyım?"

¿Soy una chica "D"?

Bugün 3 taş oynar mıyım?

¿Juego 3 piedras hoy?

Bir bakalım iyi anlamış mıyım.

A ver si entiendo bien.

Peşin ödeme yapmak zorunda mıyım?

¿Debo pagar por adelantado?

Bunu hemen yapmak zorunda mıyım?

¿Tengo que hacerlo justo ahora?

Bu ilacı almak zorunda mıyım?

¿Tengo que tomar este medicamento?

İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?

¿Tengo que responder en inglés?

Yakışıklı mıyım yoksa değil miyim?

¿Soy apuesto o no?

Onu hemen yapmak zorunda mıyım?

¿Tengo que hacerlo en seguida?

Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?

- ¿Aquí tengo que quitarme los zapatos?
- ¿Me tengo que quitar los zapatos aquí?

Ben ölmek için hazır mıyım?

¿Estoy preparado para morir?

Bunu şimdi yapmak zorunda mıyım?

¿Tengo que hacer eso ahora?

Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

¿Tengo que abrir la ventana?

Fransızca cevap vermek zorunda mıyım?

¿Tengo que responder en francés?

- Ben doğru muyum?
- Ben haklı mıyım?

¿Tengo razón?

Ben hâlâ senin erkek arkadaşın mıyım?

¿Todavía soy tu novio?

Ben şimdi bunu yapmak zorunda mıyım?

- ¿Tengo que hacerlo ya?
- ¿Tengo que hacerlo ahora?

Onun için bir şey almalı mıyım?

¿Debería comprar algo para él?

Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

- ¿Tengo que hacerlo otra vez?
- ¿Debo hacerlo de nuevo?
- ¿Tengo que hacerlo de nuevo?

Ben eve şimdi gelmek zorunda mıyım?

¿Tengo que volver a casa ahora?

Bana ne oldu? Ben hasta mıyım?

¿Qué me sucedió? ¿Estoy enfermo?

Buna inanabilir miyim inanamaz mıyım, bilmiyorum.

- No sé si puedo creerte o no.
- No sé si creerte o no.
- No sé si creerte o no creerte.

Bu yoldan gidersem, istasyona varır mıyım?

¿Llegaré a la estación si tomo este camino?

Peki sevmek zorunda mıyım? tabi kide hayır

entonces tengo que amar claro que no

Yapabilir miyim, yapamaz mıyım bilmiyorum ama deneyeceğim.

No sé si lo pueda hacer, pero lo voy a intentar.

- Marulu yıkamam gerekiyor mu?
- Marulu yıkamalı mıyım?

¿Debo lavar la lechuga?

Anne, yemeği sevmiyorsam, onu yemek zorunda mıyım?

Mamá, si no me gusta la comida, ¿me la tengo que comer?

- Seninle birlikte mi gitmeliyim?
- Seninle gitmek zorunda mıyım?

¿Debo ir contigo?

O kadar da zor bir durum değil, haksız mıyım?

No hace falta tener un máster, ¿no?

- Hastanede kalmak zorunda mıyım?
- Hastanede kalmama gerek var mı?

¿Tengo que quedarme en el hospital?

- Pencereyi açmam gerekiyor mu?
- Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

¿Tengo que abrir la ventana?

Ben bir erkek miyim yoksa kız mıyım? Kimin umurunda?

¿Soy niño o niña? ¿A quién le importa?

- Ben kötü biri miyim?
- Ben kötü bir insan mıyım?

¿Soy una mala persona?

- Benim şişman olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben şişman mıyım?

- ¿Piensas que estoy gordo?
- ¿Pensáis que estoy gordo?
- ¿Pensáis que estoy gorda?
- ¿Crees que estoy gordo?
- ¿Piensas que estoy gorda?

- Benim aptal olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben aptal mıyım?

- ¿Piensas que soy estúpido?
- ¿Pensáis que soy idiota?

Birinin Mary'nin ölümünden Tom'a bahsetmesi gerektiğini biliyorum. Bu ben olmak zorunda mıyım?

Entiendo que alguien tiene que contarle a Tom lo de la muerte de Mary. ¿Tengo que ser yo?

- Bunu senin için hecelemem gerekiyor mu?
- Bunu senin için hecelemek zorunda mıyım?

¿Te lo tengo que explicar con detalle?

- Ben senin yolunda mıyım?
- Engel olmuyorum ya?
- Sana mâni olmuyorum, değil mi?

¿Estoy en tu camino?

- Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
- Bazen bir kız olup olmadığımı merak ediyorum.

A veces me pregunto si soy una niña.