Translation of "Geçiş" in Spanish

Geçiş yapacaksınız.

a medida que las obtienes.

Sonra geçiş yapacağım.

Luego, me voy a transferir.

Buradan geçiş yok.

No hay forma de pasar.

Budizm'den Hristiyanlık'a geçiş yapmıştı.

Él se convirtió del budismo al cristianismo.

Krom bir geçiş elementidir.

El cromo es un elemento de transición.

Bütün ev oyunları için sezonluk geçiş aldım.

Conseguí un pase de temporada para todos los partidos en casa.

Büyük bankaların çoğunluğu bu sisteme geçiş yapıyor.

La mayoría de los grandes bancos están introduciendo este sistema.

Alt düzey, adi suçlara bir geçiş olarak algılandı.

hacia lo que se consideró un delito de bajo perfil.

Sonra da daha ucuz ve temini daha kolay olan sokak ilacı eroine geçiş yapıyor.

pasando luego a la heroína callejera, más barata y accesible.