Translation of "Güneye" in Spanish

Güneye doğru.

- Al Sur.
- Hacia el sur.

Sonra güneye taşındı.

Luego se trasladó al sur.

Üniversite güneye genişlerken

Como la universidad se estaba expandiendo hacia el sur,

Kuşlar güneye uçtu.

Los pájaros se fueron volando hacia el sur.

- Bu pencereler güneye bakıyorlar.
- Bu pencereler güneye bakıyor.

- Estas ventanas miran hacia el sur.
- Estas ventanas están orientadas al sur.

- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.

Los pájaros vuelan al sur en el invierno.

Benim evim güneye bakıyor.

Mi casa mira hacia el sur.

Uçağımız güneye doğru uçuyor.

Nuestro avión va viajando al sur.

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.

Los pájaros vuelan al sur en el invierno.

Sonbaharda birçok kuş güneye göç eder.

En otoño muchos pájaros emigran al sur.

En büyük yatak odası güneye bakıyor.

El dormitorio más grande mira hacia el sur.

Güneye doğru uçan bir sürü kuş gördüm.

Vi muchos pájaros volando en dirección al sur.

Fransız kuvvetleri daha sonra tuzağa düşmek için güneye Bagration.

Las fuerzas francesas luego girarían hacia el sur para atrapar a Bagration.

Scipio açık alanda yakalanmak istemeyerek tekrardan güneye doğru hareket ediyor.

Escipión se mueve al sur de nuevo, siendo atrapado a campo abierto.

Benim odam güneye baktığı için, kışın bile çok soğuk değil.

Puesto que mi habitación está orientada al sur, no es tan fría incluso cuando es invierno.

Yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

Solo podemos ir al norte por la izquierda o al sur por la derecha.

Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı

Soult luego marchó hacia el sur y ocupó Oporto, donde comenzaron los rumores de que estaba considerando

Ordusuna dinlenmesi için bir kaç gün süre verirken güneye gözcü birlikler gönderiyor.

Él le concede a su ejército unos cuantos días para descansar y envía grupos de exploradores al sur.