Translation of "Roma" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Roma" in a sentence and their spanish translations:

Roma İtalya'dadır.

- Roma queda en Italia.
- Roma está en Italia.

Roma Katolik Kilisesi'nde,

En la Iglesia católica romana,

Roma, dünyanın başkentidir.

Roma es la capital del mundo.

- Roma bir günde kurulmamıştır.
- Roma bir günde yapılmadı.

- No se ganó Zamora en una hora.
- Roma no se construyó en un día.

Roma ziyaret etmeye değer.

Vale la pena visitar Roma.

Roma bir İtalyan şehridir.

Roma es una ciudad italiana.

Ben bir Roma vatandaşıyım.

Soy un ciudadano romano.

Roma eski bir şehirdir.

Roma es una ciudad antigua.

Roma bir İtalyan kentidir.

Roma es una ciudad italiana.

Roma çağına geri dönmek istemiyoruz,

No queremos volver a la época romana,

Roma antik mimarisi ile ünlüdür.

Roma es famosa por su antigua arquitectura.

"Roma" "amor"un bir anagramıdır.

"Roma" es un anagrama de "amor".

Roma İmparatorluğu'nun sonunu ne belirledi?

¿Qué determinó el fin del Imperio romano?

Ve Roma ordusunun hattı incelmeye başladı

Y luego el nudo empieza a cerrarse alrededor del contingente romano.

Roma ziyaret etmeye değer bir şehirdir.

Roma es una ciudad que vale la pena visitar.

Roma tarihi ile ilgili kitaplar arıyorum.

Estoy buscando libros acerca de la historia romana.

Arkeolog eski Roma harabeleri üzerinde çalışıyor.

El arqueólogo está estudiando antiguas ruinas romanas.

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.

Roma tiene muchos edificios antiguos.

- Jül Sezar, bu büyük Roma kahramanı, öldürüldü.
- Jül Sezar, bu büyük Roma kahramanı suikaste uğradı.

Julio César, el gran héroe romano, fue asesinado.

Derste Antik Roma ile uğraşmak zorunda kalırdık.

era aprender cómo hacer y conservar un verdadero amigo.

Ancak, savaş görmüş Roma birlikleri merkezde tutunuyorlar.

Pero, las tropas romanas endurecidas por la batalla en el centro mantienen su posición.

Kutsal Roma İmparatorluğu 1806 yılında sona erdi.

El Sacro Imperio Romano Germánico se acabo en el año 1806.

Biz hayvanat bahçesine gittik ve daha sonra bir Roma hamamını ve Güney Cumbria'daki bir Roma kalesini gördük.

Fuimos al zoo y entonces vimos un baño romano y un fuerte romano en el sur de Cumbria.

Bu sırada, Roma gözcü birlikleri hala hatlarını koruyorlar.

Mientras tanto, la vanguardia romana aún se mantiene firme.

Hannibal şimdi iki Roma konsulünün ordularıyla karşı karşıya.

Hannibal ahora se enfrente a ejércitos de ambos consulados romanos.

Dün Roma İmparatorluğu'nun genişlemesi üzerine bir belgesel izledim.

Ayer, vi un documental sobre la expansión del Imperio Romano.

- İtalya'da birçok eski kent vardır. Örneğin Roma ve Venedik.
- İtalya'da çok sayıda eski şehir var. Örneğin Roma ve Venedik.

Hay muchas ciudades antiguas en Italia. Como Roma y Venecia.

Ticinus'ta ki büyük yenilgisi Roma için ağır sonuçlar getirdi:

Su derrota en Ticinus tiene importantes consecuencias para Roma:

Ama daha popüler olanı Roma kampına geri çekilmeden önce

pero la versión más popular es que su hijo Publius de 17 años se lanzó a rescatar a su padre

Hannibal derhal Roma kampının dışında bir muharebe teklif etti.

Aníbal inmediatamente ofreció batalla afuera El campamento romano.

Kışkırtıcı vaziyette Roma ordusunu geçerek Apenin Dağları'na geri gitti.

Él provocadoramente pasó el ejército romano de regreso en las montañas de los appeninos ...

Roma vatandaşlarının Galya topraklarına yerleşebilmesini sağlayan bir yasayı sunmaktan sorumlu.

Él es responsable de introducir una ley que le permite a los romanos establecerse cerca y en tierras galicas.

Ama çok geçmeden Roma Velite'leri savaşarak geri çekilmek zorunda kalıyor.

Pero los vélites romanos pronto son forzados a una retirada en lucha.

Gasparo Contarini (1483 - 1542) Venedik'in Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu Elçisi

Gasparo Contarini

Düşmanın şaşırtıcı hamlesine rağmen Roma keşif kolu savaş pozisyonu alıyor hızla.

A pesar de ser sorprendidos por los enemigos, la vanguardia romana toma formación de batalla.

Ancak tepelerin yukarısında, Hannibal'ın gizlenmiş birlikleri rahatlıkla Roma yürüyüş kolunu görebilmekte.

Pero en las colinas sobre la neblina, las tropas ocultas de Hannibal pueden ver la columna romana claramente.

Üç saatten kısa süren muharebede, koca Roma ordusu darma duman oldu.

En menos de tres horas de lucha, un ejército romano entero es virtualmente aniquilado.

Zamanla, Numidyalılar düşmana üstün gelmeyi başarıp, Roma süvarisine karşı ilerleme kaydediyor.

Eventualmente, los numidianos logran sobrepasar y avanzar contra la caballería romana.

Roma yurttaşlarının ikamet ettiği böyle öne çıkan bir bölgeyi tehdit etmenin...

Sintió que amenazar a un prominente área, habitada por ciudadanos romanos,

Hasdrubal'ın karada ki birlikleri donanma Roma gemileri ile olan mesafeyi kapattıkça neşeleniyor.

Las tropas de Hasdrubal animan a la tripulación a medida que cierran distancia para encontrarse con los romanos.

Numidyalılar, Roma süvari ve Velite'leri ile doğrudan bir çatışmadan kaçınmaya devam ediyor.

Los numidianos continúan evitando una confrontación directa con la caballería romana y los vélites.

Hannibal'in hafif piyadeleri, uzak menzil birlikleri ve Galya ağır piyadeleri Roma merkezine çöküyor.

La caballeria ligera de Hannibal, tiradores y la infantería pesada galica chocan con el centro romano.

Her bir adama Roma zırhı, bronz miğfer ve oval Skutüm kalkanı temin ediliyor.

Se le da a cada hombre una malla romana, casco de bronce y un escudo oval.

Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.

Planeaba flanquear al contingente romano a través de Un pasaje muy estrecho que ahora quedaba sin vigilancia.

Milattan sonra 475, Roma İmparatorluğu'nun "çöküşünü" gösteren yıl olmasına rağmen "yıkıldığı" tarih değildir.

Aunque 475AD es el año que muestra el "declive" del Imperio Romano, no es el año de su "caída".

Taracco ve Ebro'da vaki olmuş savaşlardaki başarısı ve onun çoğu İberyalı kabileyi Roma tarafına çeken...

en Tarraco y Ebro, así como su flexible métodos diplomáticos a través de los cuales forjó

Daha geride ise, Roma merkezinin ve arkada ki birliklerin ön hatta neler olduğunu anlaması vakit alıyor.

Más atrás, pasa algo de tiempo antes de que los romanos del centro y retaguardia se den cuenta de lo que está sucediendo al frente.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.

Los diferentes modos de culto que prevalecieron en el mundo romano fueron todos consideraros por el pueblo como igualmente verdaderos, por el filósofo como igualmente falsos, y por el magistrado como igualmente útiles. Y así la tolerancia produjo no sólo la indulgencia mutua, sino incluso la concordia religiosa.