Translation of "Başlangıç" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Başlangıç" in a sentence and their spanish translations:

Bu sadece başlangıç

este es solo el comienzo

Her başlangıç zordur.

- Todo comienzo es difícil.
- El primer paso es muy difícil.

Bu sadece başlangıç.

- Éste es sólo el comienzo.
- Éste sólo es el comienzo.
- Sólo estoy comenzando.
- Sólo estamos comenzando.
- Esto es solo el comienzo.

O iyi bir başlangıç.

Es un buen comienzo.

Başlangıç için fena değil.

- No está mal para empezar.
- Nada mal para empezar.

Bu mükemmel bir başlangıç.

Este es un excelente comienzo.

Bu iyi bir başlangıç.

Este es un buen comienzo.

1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.

es que su regalo de USD 1000 es probablemente un regalo de bienvenida.

Biz erken bir başlangıç yaptık.

Nosotros salimos temprano por la mañana.

Biz yeni bir başlangıç ​​yapmalıyız.

- Debemos hacer un nuevo comienzo.
- Debemos recomenzar.

Tüm başarıların başlangıç noktası arzudur.

El punto de partida de todos los éxitos es el deseo.

Başlangıç işin en önemli kısmıdır.

El comienzo es la parte más importante del trabajo.

Bu çok iyi bir başlangıç.

Este es un excelente comienzo.

Bu kötü bir başlangıç değil.

No es un mal comienzo.

Zorluğun başlangıç çıtasına bakmak doğru değil,

no es justo mirar la etapa inicial de mayor dificultad

Anlamı: "İyi bir başlangıç, başarmanın yarısıdır."

que significa: "Un buen inicio es la mitad del triunfo".

Herkesin başlangıç olarak yapabileceği şeyler var.

hay algunas cosas con las que todo el mundo puede empezar.

Yarın ne olacak? Başlangıç veya bitiş?

¿Qué será de mañana? ¿El principio o el fin?

Başlangıç yemeğinden sonra ana yemek gelir.

Después de la entrada viene el plato fuerte.

Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.

Tom desearía poder hacer un nuevo comienzo.

- Kötü bir başlangıç yaptık.
- Yanlış ayakla çıktık.

Nos levantamos con el pie incorrecto.

Bu bir başlangıç: Keçi, koyun, sığır ve domuz.

Eso es un comienzo: cabras, ovejas, vacas y cerdos.

Ama bu fikir ve programlar sadece bir başlangıç.

Sin embargo estas ideas y programas son solo el comienzo.

Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara

Se examinaron todas las montañas de datos que habían recogido

İyi bir başlangıç, işi yarı yarıya bitirmek demektir.

- Quien ha comenzado, ha hecho la mitad.
- Obra empezada, medio acabada.

Berbat Fransızcam için özür dilerim. Ben hala başlangıç düzeyindeyim.

Por favor, disculpe mi mal francés. Tan solo estoy empezando a aprender el idioma.

- Birçok mezheplerin yeni üyeler için inisiyasyon ritüelleri vardır.
- Birçok tarikatın yeni üyeler için başlangıç ​​ayinleri vardır.

Muchas sectas tienen rituales de iniciación para los nuevos miembros.

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.

Vine aquí a buscar un nuevo comienzo para Estados Unidos y musulmanes alrededor del mundo, que se base en intereses mutuos y el respeto mutuo; y que se base en el hecho de que Estados Unidos y el Islam no se excluyen mutuamente y no es necesario que compitan. Por el contrario: coinciden en parte y tienen principios comunes, principios de justicia, progreso, tolerancia y la dignidad de todos los seres humanos.