Translation of "Bırakmayı" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Bırakmayı" in a sentence and their spanish translations:

Konuları sallantıda bırakmayı sevmiyorum.

No me gusta dejar asuntos pendientes.

Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.

Se negaron a liberar a los rehenes.

Bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz.

piensen en dejarles un legado de justicia.

Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.

No le gusta dejar nada sin terminar.

Okulu bırakmayı gerçekten istiyor musun?

¿De verdad quieres dejar la escuela?

İşini bırakmayı gerçekten istiyor musun?

¿De verdad quieres dejar tu trabajo?

Liseyi bırakmayı gerçekten istiyor musun?

¿De verdad quieres dejar el instituto?

Boş yere sigarayı bırakmayı denedi.

Intentó en vano dejar de fumar.

Tom'un işini bırakmayı planladığını herkes biliyordu.

Todo el mundo sabía que Tom planeaba dejar su trabajo.

Ben işi yarım yapılmış bırakmayı sevmiyorum.

No me gusta dejar el trabajo a medias.

İşini bırakmayı ciddi olarak düşünüyor musun?

¿Estás pensando seriamente en renunciar a tu trabajo?

- Sigarayı bırakmaya çalıştım.
- Sigarayı bırakmayı denedim.

Intenté dejar de fumar.

Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.

Rosa Parks se negó a dejar su asiento a un pasajero de raza blanca.