Translation of "Akan" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Akan" in a sentence and their spanish translations:

Londra'dan akan nehir Thames'tir.

El río que atraviesa Londres es el Támesis.

Küvette akan suyu var.

Él tiene el agua andando en la tina.

Rocky Dağları'ndan Meksika'nın kuzeyine akan

y crear un río adentro de las Rocallosas

Tapınağın oradan akan bir ırmak,

Si pasaba un río por el santuario,

Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir.

- El río que atraviesa París se llama Sena.
- El río que atraviesa París es el Sena.

Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.

Me miró con lágrimas cayendo sobre sus mejillas.

Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.

El Jordán es el único río que desemboca en el Mar Muerto.

Tom, akan suyu olmayan bir evde yaşıyor.

Tom vive en una casa sin agua corriente.

O, yanaklarından aşağıya doğru akan gözyaşlarıyla mektubu okudu.

Él leyó la carta, con lágrimas deslizándose por sus mejillas.

Ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani

Puedo leer esos artículos que fluyen de vidrio y ser presentador de noticias.

- Tom suyu akmayan bir evde yaşıyor.
- Tom, akan suyu olmayan bir evde yaşıyor.

Tom vive en una casa sin agua corriente.