Translation of "çalarken" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "çalarken" in a sentence and their spanish translations:

Kurabiyeleri çalarken belirlendi.

Le vieron robando galletas.

Onlar onu çalarken yakaladılar.

Le cogieron robando.

Onu parayı çalarken yakaladım.

- Le pillé robando dinero.
- Le sorprendí robando el dinero.

O elma çalarken yakalandı.

Lo pillaron robando manzanas.

Gitar çalarken rahatlamış hisseder.

Él se relaja cuando toca la guitarra.

Onu kamerayı çalarken yakaladım.

Lo atrapé robando la cámara.

Onu piyano çalarken gördüm.

La he visto tocando el piano.

O onları elmaları çalarken yakaladı.

Él los pilló robando manzanas.

Oğlumu kurabiye kavanozundan çalarken yakaladım.

Atrapé a mi hijo robando del tarro de galletas.

Bir çocuğu onun saatini çalarken yakaladı.

- Él atrapó a un joven tratando de robar su reloj.
- Él capturó a un muchacho robando su reloj.
- Él capturó a un chico robando su reloj.
- Él atrapó a un muchacho robando su reloj.
- Él atrapó a un chico robando su reloj.

Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.

Tom fue sorprendido robando dinero de la caja registradora.

Tom komşunun ağacından elma çalarken görüldü.

Tom fue visto robando manzanas del árbol del vecino.

Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.

Tom sorprendió a Mary robando su dinero de la caja registradora.

Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.

Tom cogió a Mary robando dinero de la caja registradora.

Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.

Se electrocutó mientras tocaba el arpa eléctrica.

Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.

Siempre lo encuentro silbando cuando trabaja en sus pinturas.

Onu piyano çalarken dinlesen onun asla sekiz yaşındaki bir çocuk olduğunu düşünmezsin.

Si lo oyeras tocar el piano, no creerías que es un niño de ocho años.