Translation of "Yakaladı" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Yakaladı" in a sentence and their spanish translations:

Tavuğu yakaladı.

Ella agarró el pollo.

Yankesiciyi yakasından yakaladı.

Él atrapo al carterista por el cuello.

Kedi sıçanları yakaladı.

El gato capturó a las ratas.

Polisler onu yakaladı.

- La policía le ha cogido.
- Le ha cogido la policía.

O tavuk yakaladı.

Él atrapó a la gallina.

Yirmi kelebek yakaladı.

- Ha atrapado veinte mariposas.
- Él atrapó veinte mariposas.

Kedi, fareyi yakaladı.

El gato atrapó al ratón.

Tom topu yakaladı.

Tom atrapó la pelota.

Tom, Mary'yi yakaladı.

Tom pilló a Mary.

Onlar onu yakaladı.

Lo atraparon.

Polis, suçluları yakaladı.

La policía pilló a los criminales.

Avcı, tilkiyi yakaladı.

El cazador atrapó al zorro.

Polisler katili yakaladı.

La policía cogió al asesino.

Michael onu elinden yakaladı.

Michael la tomó por la mano.

Boğulan adam ipi yakaladı.

El hombre ahogándose agarró fuerte la cuerda.

Adam kızı bileğinden yakaladı.

El hombre agarró a la niña por la muñeca.

Çocuk köpeği kuyruğundan yakaladı.

El chico agarró al perro por la cola.

Çocuk kediyi kuyruğundan yakaladı.

El chico cogió al gato por la cola.

Polis adamı suçüstü yakaladı.

El policía arrestó al hombre en el acto.

Beni soğuk algınlığı yakaladı.

Me he resfriado.

O, beni kolumdan yakaladı.

Ella me agarró del brazo.

O, onu kolundan yakaladı.

Él la cogió del brazo.

O, beni boynumdan yakaladı.

Él me agarró del cuello.

Polis yankesiciyi suçüstünde yakaladı.

La policía detuvo al carterista en flagrante delito.

Polis adamı kolundan yakaladı.

El policía cogió al hombre por el brazo.

Birisi beni kolumdan yakaladı.

Alguien me agarró por el brazo.

Birisi beni arkamdan yakaladı.

Alguien me agarró por detrás.

Tom, Mary'yi yakasından yakaladı.

Tom agarró a Mary por el cuello.

Polisler hırsızı suçüstü yakaladı.

La policía cogió al ladrón con las manos en la masa.

Kedi bir fare yakaladı.

El gato atrapó a un ratón.

Polis onu kolundan yakaladı.

El policía lo sujetó por el brazo.

Polis koşan adamı yakaladı.

El policía capturó al hombre que estaba corriendo.

Polis hırsızı yakasından yakaladı.

La policía agarró al ladrón por el cuello.

O onu saçından yakaladı.

La cogió del pelo.

Jim Julie'yi kolundan yakaladı.

- Jim agarró por el brazo a Julie.
- Jim cogió a Julie por el brazo.

O üç balık yakaladı.

- Él ha pescado tres peces.
- Pescó tres peces.

O beni kolumdan yakaladı.

Él me agarró por el brazo.

O, başarma şansını yakaladı.

Él tuvo su oportunidad de triunfar.

Polis, hırsızı kolundan yakaladı.

El policía cogió al ladrón del brazo.

Şahin bir sıçan yakaladı.

El halcón atrapó un ratón.

O, çocuğun elini yakaladı.

Él cogió la mano del niño.

Kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

enfermedad cardíaca lo atrapó en el avión

Vikingleri hazırlıksız yakaladı .... Stamford Bridge'de.

vikingos con la guardia baja ... en Stamford Bridge.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

De pronto, el tiburón la agarró.

Bir yabancı beni kolumdan yakaladı.

Un extraño me agarró por el brazo.

Babam dün üç balık yakaladı.

- Mi padre atrapó tres peces ayer.
- Mi padre pescó tres peces ayer.

Çocuk, büyük bir balık yakaladı.

El niño cogió un pez grande.

O beni porno izlerken yakaladı.

- Me pilló viendo porno.
- Ella me pilló viendo porno.
- Me pilló viendo pornografía.
- Ella me pilló viendo pornografía.

O onları elmaları çalarken yakaladı.

Él los pilló robando manzanas.

Dedektiflerden biri onu boynundan yakaladı.

Uno de los detectives lo agarró por el cuello.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı.

Finalmente, la policía detuvo a Tom.

Tom bir şans yakaladı mı?

¿Se le ha dado una oportunidad a Tom?

Profesör, sınıfta öğrencileri uyurken yakaladı.

El profesor pilló al estudiante durmiendo en clase.

Tom, Mary'yi John'la birlikte yakaladı.

Tom alcanzó a Mary y John.

Onu testte kopya çekerken yakaladı.

Lo pilló haciendo trampa en una prueba.

Onu bir sigara içerken yakaladı.

Lo pilló fumando un cigarrillo.

Sol eli ile topu yakaladı.

- Él atrapó la pelota con su mano izquierda.
- Él atrapó la pelota con la izquierda.

Tom helikopterden indirilen ipi yakaladı.

Tom agarró la cuerda que le arrojaron del helicóptero.

Tom büyük bir balık yakaladı.

Tom atrapó un pez grande.

Tom tek elle topu yakaladı.

Tom atrapó la pelota con una mano.

Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.

El profesor pilló al alumno copiando en el examen.

Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

El anciano atrapó un pez grande.

Erkek kardeşim büyük bir balık yakaladı.

Mi hermano pescó un pez grande.

Tom Mary'yi gizlice evden kaçarken yakaladı.

Tom pilló a María escabulléndose de la casa.

Bir çocuğu onun saatini çalarken yakaladı.

- Él atrapó a un joven tratando de robar su reloj.
- Él capturó a un muchacho robando su reloj.
- Él capturó a un chico robando su reloj.
- Él atrapó a un muchacho robando su reloj.
- Él atrapó a un chico robando su reloj.

Tom topu sağ eli ile yakaladı.

Tom atrapó la pelota con su mano derecha.

Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.

Tom sorprendió a Mary robando su dinero de la caja registradora.

O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

El anciano atrapó un pez grande.

Tom onu düşmekten korumak için Mary'yi yakaladı.

Tom agarró a Mary para evitar que se cayera.

O, başparmak ve işaret parmağıyla kelebeği yakaladı.

Capturó la mariposa con los dedos gordo e índice.

Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.

Tom cogió a Mary robando dinero de la caja registradora.

Ona bakmamı yakaladı ve benim yüzüm kızardı.

Él me sorprendió mirándolo y me sonrojé.

Elimi yakaladı ve beni ikinci kata çekti.

Él tomó mi mano y me arrastró hasta el segundo piso.

- Bu onun yakaladığı balıktır.
- Bu balığı yakaladı.

Este es el pez que pescó.

Kısa bir takipten sonra polis onu yakaladı.

Después de una corta persecución, la policía lo atrapó.

Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.

Ella lo agarró de la mano y lo tiró dentro del bote.

Bir hafta sonra Napolyon, Bennigsen'in ordusunu Friedland'da yakaladı.

Una semana después, Napoleón atrapó al ejército de Bennigsen en Friedland.

Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

Bill se levantó tan temprano, que cogió el primer tren.

Tom Mary'yi boğazından yakaladı ve onu boğmaya başladı.

Tom agarró a Mary del cuello y la empezó a estrangular.

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı.

Tom pescó a Mary esculcando exhaustivamente entre sus cosas.

- Polis soyguncunun elinden tuttu.
- Polis soyguncunun kolunu yakaladı.

El policía agarró al ladrón por el brazo.

Başarılı bir şekilde mutfakta büyük bir sıçan yakaladı.

Él ha logrado coger el ratón grande en la cocina.

John, bir kaplan yakaladı ve iki aslan vurdu.

John capturó a un tigre y le disparó a dos leones.

Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.

- Tom capturó a un lobo y trató de amansarlo.
- Tom capturó un lobo y trató de domesticarlo.

- Tom arka arkaya kazanıyor.
- Tom galibiyet serisi yakaladı.

- Tom está en una racha de suerte.
- Tom tiene una racha de suerte.
- Tom disfruta de una racha de suerte.

- Fırtına herkesi gafil avladı.
- Fırtına herkesi hazırlıksız yakaladı.

La tormenta tomó a todos por sorpresa.

Kızlar bugün balığa gittiler. Alla büyük bir tane yakaladı.

Las chicas se fueron de pesca hoy. Alla cogió uno grande.

Köpeğime bir top attım ve o onu ağzıyla yakaladı.

Aventé una bola a mi perro y la atrapó con el hocico.

Tom baş ve ilk parmağı arasında bir sivrisinek yakaladı.

Tom atrapó un mosquito entre su pulgar y su índice.

Tom bizim mahallede bir eve zorla girerken polis onu suçüstü yakaladı.

La policía atrapó a Tom in fraganti irrumpiendo en una casa de nuestro vecindario.

Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.

El demonio agarró a mi hermana y, con risa aullante, la arrojó a un pozo sin fondo.

- Tom'un Boston'da Mary ile buluşma fırsatı vardı.
- Tom Mary ile Boston'da buluşmak için bir şans yakaladı.

Tom tuvo la oportunidad de encontrarse con Mary en Boston.

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.

Un astuto cazador, Cristóbal Colón, una vez se puso una caperuza roja y se adentró en el bosque. Sin dudarlo, atrajo al Gran Lobo Malvado, lo atrapó y se llevó a rastras al lobo que gritaba de vuelta a su barco.