Translation of "Planları" in Russian

0.005 sec.

Examples of using "Planları" in a sentence and their russian translations:

Planları var.

У него есть планы.

Bu planları değiştiremem.

Я не могу поменять этих планов.

Saldırı planları gizliydi.

Планы наступления держались в тайне.

Tom planları var.

У Тома есть планы.

Onun planları var.

У неё есть планы.

Mary'nin planları var.

У Мэри есть планы.

Onların planları var.

У них есть планы.

- Tom başka planları vardır.
- Tom'un başka planları var.

У Тома другие планы.

Tom'un güzel planları var.

У Тома хорошие намерения.

Tom'un planları umurumda değil.

- Меня не волнуют планы Тома.
- Мне плевать на планы Тома.

Tom'un başka planları vardı.

У Тома были другие планы.

Planları hakkında sessiz kaldılar.

Они умалчивали о своих планах.

Tom'un büyük planları var.

У Тома большие планы.

Onların planları ters gitti.

Их планы пошли наперекосяк.

Mary'nin gerçek planları ne?

Каковы истинные намерения Мэри?

Onun planları bir bulmaca.

Его планы - загадка.

Tom'un çok planları var.

У Тома много планов.

Tom'un somut planları yok.

У Тома нет никаких конкретных планов.

Leyla'nın başka planları vardı.

У Лейлы были другие планы.

Senin için büyük planları vardı.

У них были на тебя большие планы.

Belki Tom'un başka planları var.

Возможно, у Тома есть другие планы.

Onların planları hakkında bilgim yok.

Я не в курсе их планов.

Tom planları hakkında benimle konuştu.

Том поговорил со мной о своих планах.

Tom'un daha hırslı planları var.

У Тома более амбициозные планы.

Tom'un onu yapacak planları var.

- У Тома есть такие планы.
- У Тома есть планы это сделать.

Bu planları önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimizi umuyorum.

Надеюсь, что в следующем году мы сможем осуществить эти планы.

Planları yapmak onları gerçekleştirmekten daha kolaydır.

Легче строить планы, чем их осуществлять.

Tom'un zaten pazartesi için planları var.

У Тома уже есть планы на понедельник.

Tom'un Boston'u ziyaret etme planları var.

Том планирует съездить в Бостон.

Tom hiç somut planları olmadığını söyledi.

Том сказал, что у него нет никаких конкретных планов.

Tatil planları hakkında konuşmak için bana telefon etti.

Он позвонил мне, чтобы поговорить о своих планах на отпуск.

Hayat siz diğer planları yapmakla meşgulken size olanlardır.

Жизнь — то, что с тобой случается, пока ты занят другими делами.

Planları değiştirdim. Taşınmak şu anda çok pahalı olur.

Я изменил свои планы. Переезжать сейчас в новый дом было бы слишком дорого.

Bu hafta sonu için Tom'un önceden planları var.

У Тома уже есть планы на эти выходные.

Bu akşamki planları hakkında sana bir şey söylediler mi?

Они вам что-нибудь говорили о своих планах на сегодняшний вечер?