Translation of "üstesinden" in Russian

0.019 sec.

Examples of using "üstesinden" in a sentence and their russian translations:

Zorluklarının üstesinden geldi.

Он преодолел свои затруднения.

Onun üstesinden gelebiliriz.

Мы можем с этим справиться.

Bunun üstesinden geleceksin.

- Ты это переживёшь.
- Вы это переживёте.
- Ты это преодолеешь.
- Вы это преодолеете.
- Ты оправишься от этого.
- Вы оправитесь от этого.

Zorlukların üstesinden geldi.

- Он преодолел трудности.
- Он преодолел сложности.

Tom'un üstesinden geleceğim.

Я управлюсь с Томом.

Bunun üstesinden geleceğiz.

Мы это уладим.

Onun üstesinden gelebilirim.

Я могу с этим справиться.

Bu nefretin üstesinden geldi.

он преодолел ненависть.

Zorlukların üstesinden gelmek zorundasın.

- Ты должен преодолевать трудности.
- Ты должен преодолеть трудности.

Birçok zorlukların üstesinden gelmeliyiz.

Мы должны преодолеть множество трудностей.

Onlar korkularının üstesinden gelebilir.

Они могут преодолеть свои страхи.

Zorluğun üstesinden gelmeyi başardım.

Я смог преодолеть эти трудности.

Onun üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.

- Думаю, я смогу это перенести.
- Думаю, я это как-нибудь перенесу.

O, kurtun üstesinden geldi.

Она убила волка.

Bunun üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.

Думаю, я смогу это выдержать.

Asistanım onun üstesinden gelecek.

- Мой ассистент это уладит.
- Мой ассистент этим займётся.

Tom onun üstesinden gelecek.

- Том это уладит.
- Том с этим разберётся.

Artık üstesinden gelmek de istemiyorum.

Но я и не хочу больше с ней бороться.

Savunma katmanlarının üstesinden gelmeye zorlayacaktır.

последнее убежище, крепость.

- Bunun üstesinden geleceğiz.
- Bunu başaracağız.

Мы с этим справимся.

Tek başıma üstesinden geleceğime eminim.

Я уверен, что справлюсь сам.

O her engelin üstesinden gelebilir.

Он может преодолеть любое препятствие.

Kendi başıma bunun üstesinden gelebilirim.

Я могу справиться с этим сам.

Bu zorluğun üstesinden nasıl gelebilirim?

Как мне преодолеть эту трудность?

Kim bu sorunun üstesinden gelecek?

Кто уладит эту проблему?

Tom'un durumun üstesinden gelebileceğini sanmıyorum

Не думаю, что Том может справиться с ситуацией.

O, hastalığın üstesinden gelebilecek güce sahiptir.

У него есть силы пережить эту болезнь.

Üçüncü bölümde bu sorunun üstesinden geleceğiz.

Мы рассмотрим эту проблему в третьей главе.

Öncüler bir dizi engelin üstesinden geldiler.

Пионеры преодолели ряд трудностей.

Tom Fransızcanın oldukça iyi üstesinden gelebilir.

Том довольно хорошо справляется с французским.

Tom tek başına bunun üstesinden gelemeyecek.

- Один Том с этим не справится.
- Тому не справиться с этим одному.

O, bir sürü engelin üstesinden geldi.

Он преодолел множество трудностей.

Tom'un üstesinden gelebilecek tek kişi sensin.

Ты единственный, кто может победить Тома.

Tom üstesinden gelinecek zor bir adamdır.

С Томом трудно иметь дело.

Ben gerçekten onun hiç üstesinden gelmedim.

Я так по-настоящему и не оправился от этого.

Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var

Но для этого им приходится преодолевать невероятные препятствия,

Imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.

чтобы у девочек появились возможности преуспеть в жизни.

Küçük ve sıfır riskli kararların üstesinden geldiğiniz için

Теперь, когда вы уже разобрались с двумя видами решений,

İki tarafın da iyi niyetiyle, sorunumuzun üstesinden gelinebilir.

При условии малой толики доброй воли с обеих сторон наши проблемы должны быть решаемы.

Verdiğin tavsiye sayesinde bu işin üstesinden başarıyla geldim.

Благодаря твоему совету я успешно справился.

Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum.

Как гражданин мира, я знаю способы преодоления культурных барьеров.

- Nasıl üstesinden geliyorsun?
- Onu nasıl yönetiyorsun?
- Nasıl idare ediyorsun?

Как ты с этим справляешься?

Bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.

он делает первые шаги к тому, чтобы справиться с этой формой одиночества.

- Kocasının ölümünü hazmedemedi.
- Kocasının ölümünün üstesinden gelemedi.
- Kocasının ölümünü atlatamadı.

- Она не могла пережить смерть своего мужа.
- Она не могла прийти в себя после смерти мужа.

- Onlar korkularıyla baş edebilirler.
- Onlar korkularının üstesinden gelebilirler.
- Korkularını yenebilirler.

Они могут преодолеть свой страх.

- Nasıl başa çıkıyorsun?
- Nasıl üstesinden geliyorsun?
- Nasıl baş ediyorsun?
- Durumun nasıl?

- Как вы держитесь?
- Как ты держишься?

- Tom'un bunu başarabileceğini düşünüyor musun?
- Tom'un onun üstesinden gelebileceğini düşünüyor musun?

Как ты думаешь, Том справится с этим?

Komplikasyonlar oluştu ama doktor üstesinden geldi. Her şey kazasız belasız sona erdi.

Были осложнения, но врач справился. Всё закончилось благополучно.

Ve bunların üstesinden gelen olağanüstü insanları incelediği için bir sonraki adım için harika bir yer olacaktır .

лунный выстрел, и необычные люди, которые их преодолели.

Ve yeni bir Avrupa savaşı döneminin ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmede benzersiz bir şekilde etkili olduğunu kanıtladı.

и доказала свою уникальную эффективность в решении проблем, связанных с новой эрой европейской войны.

Her şeyi denemeye değer diyerek onu da bir deneyeyim dedim. Fakat, böyle bir programın üstesinden gelmek benim boyumu aşan bir mesele çıktı.

Я решил попробовать это, исходя из того, что следует попробовать всё. Однако совладать с этой программой оказалось задачей не по моим силам.