Translation of "Yaşından" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Yaşından" in a sentence and their portuguese translations:

- Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
- Yaşından dolayı, büyükbabam iyi duymaz.

Devido a sua idade, meu avô não ouve muito bem.

Mary elli yaşından büyük gözüküyor.

Maria parece ter mais de cinquenta anos.

18 yaşından büyük insanlar araba kullanabilir.

As pessoas acima de 18 podem dirigir.

Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.

Devido a sua idade, meu avô não ouve muito bem.

On beş yaşından beri piyano çalıyorum.

Eu toco piano desde os quinze anos.

Tom altı yaşından beri Boston'da yaşıyor.

Tom vive em Boston desde os seis anos de idade.

On üç yaşından beri Boston'da yaşıyorum.

Moro em Boston desde os meus 13 anos.

On sekiz yaşından beri o tek başına.

- Ela tem vivido por conta própria desde quando completou dezoito anos.
- Ela mora sozinha desde os dezoito anos.

Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.

O seu penteado a faz parecer mais jovem do que realmente é.

Almanya'da 18 yaşından küçükseniz reşit olmayan bir kimsesinizdir.

Na Alemanha, quem possui menos de 18 anos é menor de idade.

Jane on bir yaşından beri filmlerde oyunculuk yapıyor.

Jane vem atuando em filmes desde que ela tinha onze anos.

Mary on sekiz yaşından beri aynı erkek arkadaşa sahip.

- Mary tem o mesmo namorado desde os seus dezoito anos.
- Mary namora o mesmo cara desde que tinha dezoito anos.

Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

O Mal de Alzheimer afeta principalmente pessoas acima de 60 anos.

İngilizcede birinin yaşından bahsetmek istiyorsak "to be" fiilini kullanmamız gerekir.

Para dizermos idades, usamos o verbo "to be" em inglês.

Elli yaşından sonra yeni bir dil öğrenmek o kadar kolay değil.

Não é assim tão fácil aprender um novo idioma depois dos cinquenta anos.

18 yaşından 30 yaşına kadar her yılın bir ayını ordu eğitimine ayırmak zorundalar.

Entre os 18 e os 30 anos, eles cumprem um mês por ano em treino militar.