Translation of "Kuşu" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Kuşu" in a sentence and their portuguese translations:

- Kuşu besle!
- Kuşa yem ver!
- Kuşu besle.

Alimente o pássaro!

Kırlangıç kuşu yazın habercisidir.

A andorinha é um sinal de verão.

O, kuşu gözden kaybetti.

Ele perdeu o pássaro de vista.

Tom kuşu serbest bıraktı.

Tom libertou o pássaro.

Kız kuşu serbest bıraktı.

A menina soltou o pássaro.

O, ağaçtaki kuşu gördü.

Ele viu o pássaro na árvore.

Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.

O pássaro símbolo do estado de Minnesota é o mosquito.

- Kuşu yakalamaya çalıştı ama başaramadı.
- Kuşu yakalamaya çalıştı ama yakalayamadı.

Ele tentou pegar o pássaro, mas não conseguiu.

Okinawa'yı ziyaret ettiğimizde kuşu gördük.

Nós vimos o pássaro quando visitamos Okinawa.

Tom kuşu kafese geri koydu.

Tom colocou o pássaro de volta na gaiola.

Tom kuşu kafesine geri koydu.

Tom colocou o pássaro de volta na gaiola.

Hiç guguk kuşu gördün mü?

Você já viu um cuco?

- Yuvadan düşen küçük bir kuşu kurtardık.
- Yuvadan aşağı düşmüş bir yavru kuşu kurtardık.

- Salvamos um filhote de pássaro que tinha caído do ninho.
- Salvamos um passarinho que havia caído do ninho.

Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?

Vê o pássaro no fio de telefone?

Bir kuşu yakalamak için uçabilmeye gerek yok.

Não é preciso saber voar para pegar um pássaro.

Birçok Avrupa kuşu kışı Afrika'nın kuzeyinde geçirir.

Muitas aves europeias hibernam no norte da África.

Bir sinek kuşu bir kelebekten daha büyük değildir.

O beija-flor não é maior que uma borboleta.