Translation of "Bırakıyor" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Bırakıyor" in a sentence and their portuguese translations:

Kalbi atmayı bırakıyor.

O coração para de bater.

Tom bıyık bırakıyor.

- O Tom está a deixar o bigode crescer.
- Tom está deixando o bigode crescer.

Tom elbiselerini evin her tarafına bırakıyor.

Tom deixa as suas roupas por toda a casa.

O oğluna büyük bir miras bırakıyor.

Deixou uma grande herança ao filho.

Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.

Sem luz solar, as algas deixam de produzir oxigénio.

- Tom bir bıyık uzatıyor.
- Tom bıyık bırakıyor.

- O Tom está a deixar o bigode crescer.
- Tom está deixando o bigode crescer.

Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor

e deita lá veneno, como uma cobra,

Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.

Mas isso também nos deixa muito perto dos penhascos e à mercê da maré.