Translation of "Verilmiyor" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Verilmiyor" in a sentence and their polish translations:

Tom'la konuşmama izin verilmiyor.

Nie wolno mi rozmawiać z Tomem.

Onu yapmamıza izin verilmiyor.

Nie wolno nam tego robić.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.

Nie wolno rozmawiać w bibliotece.

Bir şey söylememe izin verilmiyor.

Nie wolno mi nic powiedzieć.

Hâlâ burada olmana izin verilmiyor.

Dalej nie wolno Ci tu być.

Bu hafta ziyaretçi almama izin verilmiyor.

Nie wolno mi przyjmować w tym tygodniu gości.

Bu restoranda sigara içilmesine izin verilmiyor.

W tej restauracji nie wolno palić.

Üzgünüm ama burada balık avlamaya izin verilmiyor.

Przepraszam, ale tu nie wolno łowić ryb.

Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.

Ale młody samiec nie został wpuszczony na wąską gałąź.