Translation of "Güçlükle" in Polish

0.018 sec.

Examples of using "Güçlükle" in a sentence and their polish translations:

Siz güçlükle duyabiliyorum.

Prawię cię nie słyszę.

Onlar güçlükle görebiliyordu.

Prawie nic nie widzieli.

Acıya güçlükle katlandım.

Prawie nie mogłem znieść bólu.

Ödevimi güçlükle bitirdim.

Z trudem skończyłem zadanie domowe.

Onu güçlükle tanıyorum.

- Ledwo go znam.
- Ledwo ją znam.

Güçlükle hayatta kaldık.

Ledwo ocaleliśmy.

Yaz tatilini güçlükle bekleyebilir.

Nie może się doczekać letnich wakacji.

Kate güçlükle Çince konuşuyor.

Kate słabo mówi po chińsku.

Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.

Staruszka z wielkim trudem wdrapała się po schodach.

- Neredeyse onu duyamıyordum.
- Onu güçlükle duyabiliyordum.

Prawie go nie słyszałem.

Bazı yıldızlar çıplak gözle güçlükle görülebilmektedir.

Niektóre gwiazdy są ledwo widoczne gołym okiem.

O kadar yorgunum ki güçlükle yürüyebiliyorum.

Jestem tak zmęczony, że ledwo idę.

- Güçlükle yürüyebiliyorum.
- Hemen hemen hiç yürüyemiyorum.

Ledwo mogę chodzić.

Tom'u gördüm ve onu güçlükle tanıyabildim.

Widziałem Toma i ledwie byłem w stanie go rozpoznać.

- Ben gözlerime güçlükle inandım.
- Neredeyse gözlerime inanamıyordum.

Ledwo wierzyłem moim oczom.