Translation of "Yapılan" in Korean

Menopoza girmeden yapılan ilk taraması.

폐경기 이전에 찍은 것입니다.

Bunların hepsi online olarak yapılan şeyler.

모두 온라인으로 합니다.

"Önemli olan bahçe değil, yapılan bahçe işleri."

"정원이 아니라 그 정원을 가꾸는 것이 중요한 것이다.”

Öncelikle, adliye güvenliğinden geçerken yapılan aramadan bunalıyorlar.

우선 그들은 법원 수색대를 거치며 받는 몸수색에 짜증을 느끼죠.

Harvard Business Review tarafından yapılan bir çalışmada

사실, 하버드 비지니스 리뷰의 한 연구는

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

기원전 400년에 치료를 받을 수 있는 사원이 건설되었어요.

Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,

그들은 자신들의 혐의가 뭔지 몰라 혼동스럽고

Beslenme ve malzeme gibi alanlara yapılan yatırımları da içeriyordu.

영양과 소재와 같은 분야의 투자도 있었습니다.

Size birbiri ardına yapılan çalışmaları ve dünyanın her yerinden

그리고 저는 바쌈과 같은 이야기들이 전세계에 있다는 것을

Ayrıca şirketin tüm elemanlarıyla yapılan toplantılar için de güzel.

회사의 전체 회의에서도 활용할 수 있습니다.

O gece TV'de yakın çekim yapılan tek güvenlik bendim.

그날 TV에서 유일하게 클로즈업 샷을 받은 경비였으니까요.

Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.

독일 물리학자들이 만든 영상입니다.

Pazar sabahı saat on bir, Amerika'da en çok ayrımcılık yapılan saat.

일요일 오전 11시는 미국에서 "가장 차별적인 시간"입니다.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

서양의학에서 지네 독은 암세포 성장을 억제하고 모르핀보다 통증을 효과적으로 막을 수 있다고 합니다