Translation of "Oraya" in Korean

0.006 sec.

Examples of using "Oraya" in a sentence and their korean translations:

Oraya gittim.

그래서 저는 거기로 갔어요.

Gözlerini oraya dik

[그 곳을 계속 바라 봐]

oraya buraya sürüklenir.''

여기저기 날린다."

Oraya geri dönüyor,

밖으로 나가서

Oraya bir bakalım.

그럼 중간으로 가 봅시다.

Ve oraya ger geldik.

거기에 도착했어요.

Ve oraya ait değildim.

저는 그 수업을 따라가지 못했죠.

Umarım bu halat oraya ulaşır.

로프가 충분했으면 좋겠네요

Onu oraya koyacağım. Kaçma sakın.

통에 넣을 겁니다 도망치지 마라

oraya gittiğinde ne olacağı bilinmeli.

계속해서 조사해야 하는 거죠.

Oraya ulaşacağız ama bu neden şimdi olmuyor?

앞으로는 그렇게 되겠지만 왜 현재는 그렇지 못한 걸까요?

Oraya ziyarete gittiğimde ev sahibiyle binaya girdik

그곳에서 제 담당자 분을 따라 건물 안으로 들어가던 중에

Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.

그림자가 드리워진 곳엔 고기가 안 올 거예요 보세요, 저기요

Hayır, oraya ulaşamıyorum. Belki bir dahaki sefer ulaşabilirim.

아뇨, 안 잡히네요 다음번에는 잡히겠죠

Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.

저기 광산이 있는 것 같네요 저곳도 살펴봅시다

Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.

물이 별로 없는데 계속 가기가 불안합니다

Sonra bir sonraki kontrol setini yapmak için doğruca oraya gitti.

간호사는 다음 체크리스트로 넘어갔습니다.

Çabuk olun ve oraya en hızlı şekilde nasıl gideceğimize karar verin.

그러니 서둘러 결정하세요 어느 쪽으로 가야 마을에 빨리 도착할까요?

Bu yüzden o ve kocası oraya gittiler ve ortaokuldaki çocukları için

그래서 남편과 함께 아이들이 뛰어 놀

Karanlık ve rutubetli yerler börtü böcek bulmak için her zaman iyidir. Biz de oraya gidiyoruz.

어둡고 축축한 곳은 언제나 벌레가 가득하죠 갱도로 가겠습니다

Halatla inmek iyi olur, hemen oraya ineriz. Kötü yanı, halatı bağlayacak pek bir şeyin olmaması.

로프를 타고 내려가면 저기로 곧장 내려갈 수 있어요 문제는 로프를 묶을 만한 곳이 마땅치 않다는 거예요