Translation of "Yakıt" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Yakıt" in a sentence and their japanese translations:

Yakıt sıkıntısı vardı.

燃料が不足していた。

Araba çok yakıt harcar.

その車は多量の燃料を消費する。

Benzin yakıt için kullanılır.

ガソリンは燃料として使われる。

O, sadece ateşe yakıt ekler.

火に油を注ぐだけだ。

Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.

化石燃料の値段が急騰した。

Büyük arabalar çok yakıt kullanırlar.

大型車はガソリンを食う。

Fosil yakıt endüstrisi kar amacı güderken

化石燃料業界は 利益を生み出し

Petrol artık ucuz bir yakıt değil.

石油はもはや安い燃料ではない。

Yeni bir yakıt tankeri denize indirildi.

新しいオイル・タンカーが進水した。

Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum.

角のガソリンスタンドで満タンにした。

Petrol, yakıt olarak kömürün yerini alıyordu.

燃料としては石油が石炭に代わりつつあった。

Bu araba yakıt olarak çok ekonomiktir.

この車はあまりガソリンを食わない。

Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır.

燃料の節約がこの自動車の大きな特長だ。

Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.

小型車は低燃費で経済的だ。

Yakıt maliyetinden dolayı denizaşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.

海外への航空運賃は燃料のコストとともに上昇した。

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

この種の汚染物質は主として自動車エンジンの燃焼から生まれる。

Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor.

Origen Powerの処理工程では 天然ガスを燃料電池に供給します

- O, daha az yakıt kullanan yeni bir motor icat etti.
- O, daha az yakıt tüketen yeni bir motor icat etti.

彼は、ガソリンをさらに使わないエンジンを開発した。

Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...

海上封鎖により ヨーロッパでの食料と燃料の不足は 深刻な域に達していた

Aya gidip gelirken üç astronot için yakıt, güç, kaynak ve yaşam alanı sağlayacaktı

それは、3人の宇宙飛行士 が月 を 行き来する ときに、燃料、電力、物資、生活空間を提供します