Translation of "Fiyatları" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Fiyatları" in a sentence and their japanese translations:

Emtia fiyatları artıyordu.

物価は上昇していた。

Sebzelerin fiyatları düştü.

野菜の値段が下がっている。

Bence fiyatları düşürmeliyiz.

- 値段を下げるべきだと思います。
- 値下げした方がいいと思います。

- Gaz fiyatları düşecek mi?
- Benzin fiyatları düşecek mi?

ガソリン価格は下がる傾向ですか?

Hisse senedi fiyatları düştü.

株価が下がった。

Bazı mağazalar fiyatları indirdi.

価格を値引きする店もあります。

Mağaza tüm fiyatları yükseltti.

- その店は値段を全部上げた。
- その店は全品値上げした。

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

薬価の高騰によって 家族はホームレス化し

Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.

化石燃料の値段が急騰した。

Satış fiyatları kırmızı mürekkeple yazılmıştır.

特価品の値段は、赤インクで書かれている。

Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.

米価は政府によって統制されている。

Japonya'da arazi fiyatları çok yüksek.

日本の地価は法外だ。

Ev fiyatları aylarca sabit kaldı.

住宅の価格はここ数か月間動きがありません。

Japonya'da arazi fiyatları çok yüksektir.

日本の地価はとても高い。

Gıda fiyatları yakında düşecek, değil mi?

食料品の値段はすぐに下がるでしょうね。

Hisse senedi fiyatları rekor seviyede düştü.

株価はこれまでの最低に下がった。

Geçen yıl boyunca, fiyatları ikiye katlandı.

この1年の間に、物価は2倍になった。

Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

ある種の食べ物の値段は毎週変化する。

Hisse senedi fiyatları keskin bir şekilde düştü.

株価が急落した。

Bugün Tokyo piyasasında hisse senedi fiyatları karışıktı.

今日の東京市場の株価はまちまちだった。

Japonya'da gayrimenkul fiyatları anormal bir biçimde artıyor.

不動産の価格が日本では異常なほどに高騰してきた。

Ekonomik durgunluğa karşın, ticari ürün fiyatları hala yüksek.

不景気なのに依然物価は高い。

Alıcının bakış açısından, bu CD çalarların fiyatları çok yüksek.

買い手の立場からするとこれらのCDプレーヤーの値段は高すぎる。

Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.

中東の石油価格は1バレル当たり5ドルほど跳ね上がりました。

Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak

その間 医薬品の価格は 着実に上がり続けています

O yerin yiyeceği lezzetlidir ve fiyatları düşüktür. Ancak onların yeri iyi değildir.

あそこの食べ物はうまいし値段も安いが、地の利が悪いのが難点だね。

Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.

タバコが値上がりするたびに、禁煙を試みる人は多い。