Translation of "Yüzlerce" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yüzlerce" in a sentence and their japanese translations:

Yüzlerce buluşma gerçekleştirdim.

これまでに 何百人もの人と会ってきました

Yüzlerce, binlerce yıl önce,

何十万年という昔

Biz yüzlerce sülün vurduk.

何百羽とキジを撃った。

Çalışmasında yüzlerce kitap var.

- 彼の勉強の本は何百とあります。
- 彼の書斎には何百冊という本が有る。

Caddede yüzlerce araba vardı.

通りには何百もの車があった。

Sokakta yüzlerce araba vardı.

通りには何百もの車があった。

Onun yüzlerce kitabı var.

彼女は何百冊という本を持っている。

Yüzlerce kuş gözüme ilişti.

私は何百羽もの鳥を見つけた。

Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.

当店ではレコードの在庫が多数あります。

Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...

‎たくさんの小さな庭師たち ‎彼らは徹夜で働く

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

何百人もの人々がこの工場で働いている。

Gemi yüzlerce göçmeni Amerika'ya taşıdı.

その船は合衆国へ向かう何百人もの移民を運んだ。

Otoparka yüzlerce araba park edildi.

駐車場には数十台の車が駐車してあった。

Bu nehir yüzlerce mil uzanır.

この川は数百マイルも続いている。

Yüzlerce manda göle doğru yöneldi.

何百というバッファローが湖のほうへ移動した。

Gemi Amerika'ya yüzlerce göçmen taşıdı.

その船は合衆国へ向かう何百人もの移民を運んだ。

...her yıl yüzlerce kilometre göç eder.

‎毎年 数百キロも旅をする

Bunun gibi yüzlerce küçük iteklemeler var.

このような小さな「ナッジ」が何百とあります

Yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.

何百人または何千人を笑わせる男に なれるかもしれません

Ev kadınlarının yapacak yüzlerce şeyi var.

主婦にはすることが山ほどある。

Bundan yüzlerce yıl öncesi bahsetmeyelim bile.

その何百年も前のこと言及することなく。

Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur.

厳密に言えば、中国は何百万という方言から成り立っている。

Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.

洪水で何百という畑が冠水した。

Yüzlerce kişiye ileri üretim alanında eğitim verdik.

何百人という人に 先進的製造技術を教えました

Günümüzde yalnızca yüzlerce insan spor spikeri olabiliyor.

今はスポーツ実況者になれるのは ほんの何百人かで

Bu kilise yüzlerce yıl önce inşa edilmiştir.

その教会は何百年も前に建てられた。

Polis ülke çapında yüzlerce uyuşturucu baskınları yaptı.

警察は国中で何百もの麻薬の手入れをおこなった。

Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir

SNS上には何百人もの友人がいても

Trol tekneleri tek seferde yüzlerce ton balık çekebilir.

‎トロール船は一度の漁で ‎数百トンを捕獲する

Dün saat 10.00'da dışarıda yüzlerce kişi vardı.

昨日の10時、外には何百人もの人がいた。

Kanser tek değil fakat yüzlerce farklı hastalıklardan biridir.

ガンは一つの病気ではなく、百以上の別の病気の集まりである。

Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.

‎多種多様な数百匹のカエルが ‎繁殖のために集まる

Havaalanında hepsi iş için çığırtkanlık yapan yüzlerce taksi vardı.

空港には数百台のタクシーがいて、皆客引きしていた。

Derinlerden gelen bu defineyi toplamaya her yıl yüzlerce insan gelir.

‎毎年 多くの人々が ‎この海の宝石を捕りに来る

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.

- タトエバのサイトに百文を書きたいが、することがありますよ。
- Tatoebaで何百個とたくさん文を書きたいが、私にはしなければならないことがある。

Gerçek mesleki kararların nasıl alınacağı hakkında yüzlerce insana koçluk yaptık.

実際に 数百人もの仕事選びの コーチングを行ったことです

Dünya savaşlarına ve ötesine kadar her şeyi kapsayan yüzlerce başlık içerir

から世界大戦まで、そしてそれ以降の すべてをカバーする何百ものタイトルが

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

‎このメスのホタルイカは‎― ‎深海から数百メートル ‎浮上してきた