Translation of "Kuş" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Kuş" in a sentence and their japanese translations:

- Kuş göktedir.
- Kuş gökte
- Kuş gökyüzündedir.

- 鳥が空にいます。
- 鳥は空にいる。

Kuş uçamaz."

鳥が飛ぶことはできまい」

Kuş yuvasında.

その鳥は巣の中にいる。

Kuş uçuyor.

鳥は飛ぶ。

Kuş, gökyüzündedir.

鳥は空にいる。

Kuş kanatlarını açıyor.

- 鳥は両翼を広げた。
- その鳥は翼を広げた。

Kuş uzağa gitti.

その鳥ははるかかなたに行った。

Her kuş ötemez.

すべての鳥が歌えるとは限らない。

Kuş kanatlarını çırptı.

鳥が翼をはばたかせた。

Bu kuş uçamaz.

- この鳥は飛ぶことができない。
- この鳥は飛べません。

Bir kuş çizemem.

鳥が描けない。

Kuş solucanları arıyordu.

鳥は虫を探していた。

O kuş nedir?

あれは何という鳥ですか。

O bir kuş.

それは鳥です。

- O bir kuş mudur?
- O bir kuş mu?

それは鳥ですか。

Ayrıca çoğu kuş türünde

また 多くの鳥類の体内では

Birkaç kuş havada uçuyordu.

数羽の鳥が空を飛んでいた。

Yaralı kuş yere düştü.

傷ついた鳥が地面に落ちた。

Çatıda bir kuş görüyorum.

- 屋根の上には鳥が一羽みえる。
- 屋根の上に鳥が一羽見えます。

Çatıdaki kuş bir karga.

屋根の上にいる鳥はからすです。

Uzakta bir kuş gördük.

遠くに鳥が見えた。

Ne güzel bir kuş!

なんてきれいな鳥なんだろう。

Kimse kuş sineği görmedi.

だれもその鳥が飛ぶのを見たことがない。

Kuş, kartalın yarısı kadardı.

その鳥は鷲の半分の大きさだった。

Gökyüzünde bir kuş uçuyordu.

1羽の鳥が空を飛んでいた。

Kuş kafasını suya daldırdı.

鳥は首をひょいと水に浸した。

Keşke bir kuş olabilsem.

- 鳥になりたいな。
- 鳥だったらよかったのになぁ。
- 私は鳥であればいいのだがなあ。
- 私が鳥になれたらなあ。
- 私が鳥ならいいのになあ。
- 私が鳥であればなあ。
- ああ、私は鳥であればよいのに。
- 鳥になれたらいいのになぁ。

Kuş olduğumu hayal ettim.

鳥になった夢を見た。

Bir taşla iki kuş.

一石二鳥

Keşke bir kuş olsaydım.

私が鳥だったらよかったのになあ。

Bir kuş yukarıda süzüldü.

鳥が一羽空に舞い上がった。

Güzel bir kuş gördüm.

私は美しい鳥を見た。

O bir kuş mu?

あれは鳥なの?

Ağaçta bir kuş ötüyor.

鳥が木の上で歌っている。

Yüzlerce kuş gözüme ilişti.

私は何百羽もの鳥を見つけた。

- Japonya'da birçok kuş türü yaşar.
- Japonya'da birçok kuş türü yaşıyor.

何種類もの鳥が日本に住んでいる。

Mavi kuş gökyüzünü sırtında taşır.

- 青い鳥はその背中に青空を背負って来る。
- 瑠璃鶇が空を背負っている。

Bir taşla iki kuş vurmak.

一石二鳥。

Bir kuş olsam sana uçabilirim.

もし私が鳥ならば、君のところへ飛んで行けるのだが。

Kuş bir şahinin yarı büyüklüğündeydi.

その鳥は鷹の半分の大きさしかない。

Ben şaşırtıcı bir kuş gördüm.

私は美しい鳥を見た。

Keşke bir kuş gibi uçabilsem.

鳥のように空を飛べたらいいのになあ。

Dün sabah birçok kuş gördüm.

昨日の朝たくさんの鳥を見た。

Bir kuş olsam, sana uçarım.

もし、私が鳥だったら、あなたのもとに飛んでいきたい。

Parkta böylesine çok kuş var.

公園にはそのような小鳥がたくさんいます。

Bir taşla iki kuş öldür.

- 一石二鳥。
- 一石二鳥にする。

Küçük bir kuş bana söyledi.

風の便りに聞いた。

Kuş değilim ama olmak isterim.

私は鳥ではないが、鳥になりたい。

Bu parkta birçok kuş vardır.

この公園にはたくさんの鳥がいます。

Bir kuş gökyüzünde yükseklerde uçuyordu.

鳥が空高く飛んでいた。

Orada bir yavru kuş vardı.

そこに羽の生えたばかりの小鳥がありました。

Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.

野鳥観察はすばらしい趣味です。

Biraz kuş üzümü suyu alacağım.

カラントジュースを買うよ。

- Bir kuş olsam, sana uçarım.
- Eğer ben bir kuş olsaydım sana uçardım.

もし私が鳥ならば、あなたのところへ飛んでいくのに。

Kuş yumurtaları var. Dikenli karaçalıya yerleştirilmişler.

鳥の卵だ ハリエニシダに巣がある

Sonbaharda birçok kuş güneye göç eder.

秋にはたくさんの鳥が南に向かう。

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm.

- 空高く一群の鳥が飛んでいるのを見た。
- 私は空高く飛んでいる鳥の群れを見ました。
- 鳥の群れが空高く飛んでいるのを見ました。

Yeniden doğsam bir kuş olmayı isterdim.

もしも私が生まれ変わるなら、鳥になりたい。

Bak! o ağaçta bir kuş var.

ほら!あの木に小鳥がいる。

Tom bana bir kuş kafesi yaptı.

トムは私に鳥かごを作ってくれた。

Kuş canlı mı yoksa ölü mü?

その鳥は生きてますか死んでますか。

Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.

鳥が1羽猫に捕まえられた。

Dün sabah çok sayıda kuş gördüm.

昨日の朝たくさんの鳥を見た。

Birçok insan yarasaların kuş olduğuna inanıyor.

多くの人がコウモリは鳥だと思っている。

Birkaç kuş o ağacın dallarına tünemiş.

あの木の枝に数羽の鳥がとまっている。

O, kuş hakkında bir kitap yazdı.

彼女は鳥についての本を書いた。

Bir kuş değilim ama olmak isterdim.

鳥になれたらいいのになぁ。

Asla bu tür bir kuş görmedim.

私はこの種の鳥は見たことがない。

Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.

公園を歩いているとき、私はひな鳥を見つけた。

Çatıda garip mavi bir kuş görebiliyorum.

見慣れない青い鳥が屋根の上にみえる。

Bu kuş insan sesini taklit edebilir.

この鳥は人の声を真似できる。

Bu ormanda bir sürü kuş var.

この森にはたくさんの鳥がいる。

Bir kuş kanatlarını oynatmadan havada süzülebilir.

鳥は翼を動かさず空中を滑走できる。

Eve giderken beyaz bir kuş gördüm.

私は家に帰る途中で白い鳥を見た。

O kuş tüyü yastık pahalı görünüyor.

その羽毛まくらが高そうです。

- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
- Bu kuş, ne Japonya'da, nede Çin'de yaşar.

この鳥は日本にも中国にも生息していない。

Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.

大きな群れで 飛んでいるところで

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

‎花粉を運ぶ鳥や ‎ミツバチはいない

Yarasa, bir kuş olmaktan ziyâde, bir sıçandır.

ねずみが鳥でないのと同様に蝙蝠は鳥ではない。

Güneye doğru uçan bir sürü kuş gördüm.

- 私はたくさんの鳥が南の方に飛んでいくのを見ました。
- たくさんの鳥が南へ飛んでいくのを見ました。

Onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü.

それは鳥かごのようだと彼は思いました。

Kuş gökyüzüne doğru gittikçe daha yükseğe yükseldi.

その鳥は高く高く空へと登っていった。

Bir ağacın üzerinde uçan bir kuş gördüm.

私は1羽の鳥が木の上を飛んでいるのを見た。

Babası onun için kuş şarkılarının kayıtlarını aldı.

彼の父親は彼に小鳥の歌のレコードを買ってやった。

Kafeste öten bir kuş var, değil mi?

籠の中で鳥が鳴いていますね。

Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.

- 私は魚よりもむしろ鳥になりたい。
- 私はどちらかといえば魚より鳥になりたい。

Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi.

巨大な鳥が彼の方に飛んできた。

Kanadı ciddi biçimde hasar görmüş bir kuş buldum.

羽に深い傷を負った小鳥を見つけました。

O kuş türlerinin ölme tehlikesi içinde olduğu söyleniyor.

その鳥は絶滅の恐れがあるといわれています。

Bir yarasa bir kuş değildir ama bir memelidir.

蝙蝠は鳥ではなく哺乳類だ。

- Bazı kuş türleri uçamaz.
- Bazı tür kuşlar uçamaz.

ある種の鳥は飛べない。

Kuzey kutbu kırlangıcı denilen bir kuş duydun mu?

あなたはキョクアジサシという鳥のことを聞いたことがありますか。

Bir kuş ötmesiyle ve bir insan konuşma tarzıyla tanınır.

鳥はその鳴き声で分かるように、話し方によって人間は評価される。

Bu kuş türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

この鳥は絶滅の危機に瀕している。

Bir yarasa bir balığın olduğundan daha fazla bir kuş değildir.

蝙蝠はとりではない。それが魚でそうでないのと同じだ。