Translation of "Suyun" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Suyun" in a sentence and their japanese translations:

suyun yerlere aktığını,

床一面に水がこぼれ落ち

suyun akacağı güzergahta,

水が下に向かって流れると思われる

- Balık suyun dışında yaşayamaz.
- Balıklar suyun dışında yaşayamaz.

- 魚は水中でなければ生きられない。
- 魚は水の外では生きられない。

Borudan suyun damladığını duyabilirsin.

パイプから水がぽたぽた落ちているのが聞こえるでしょ。

İnsanlar suyun kenarında toplandı.

渚に人が群がっていた。

Bu suyun tadı güzeldir.

- この水はよい味がする。
- この水はいい匂いがする。

Suyun çok azını içti.

彼はその水をほとんど飲まなかった。

Besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,

餌に含まれた炭素を深海まで運びます

Bir balık suyun dışına fırladı.

魚が水面から飛び上がった。

Onlar suyun kenarında kamp yaptılar.

彼らは水際でキャンプをした。

John başını suyun üstünde tuttu.

ジョンは水の上に頭を出した。

Suyun kimyasal formülü H₂O'dur.

水の化学式はH₂Oである。

Yusufçuk incelikle suyun üzerinden geçti.

ヤンマがすいすいと水の上を進んでいた。

John kafasını suyun üzerinde tuttu.

ジョンは何とかやっていた。

Yağın suyun üstünde yüzdüğünü gördük.

私たちは、油が水に浮くことを習った。

Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.

- 煮えたぎっている湯にその卵を入れなさい。
- 沸騰しているお湯に卵を入れます。

üzerlerine gelen ek suyun ağırlığından taşarlarsa?

増水して その重圧で 決壊したらどうなるでしょう?

Suyun başında başka devler de var.

‎大型動物は他にもいる

Buz tabakası altında suyun saklı olduğu,

氷床には 液体の水が隠れています

Bu suyun kötü bir kokusu var.

この水は嫌なにおいがする。

Öğretmenimiz suyun 100ºC derecede kaynadığını söyledi.

先生は「水は100度で沸騰する」と言った。

Suyun çok az olduğu Batı Teksas'ta yaşıyorum.

私はウエスト・テキサスに住んでいて そこではすでに水が不足しているので

Ağaçların, taşların ve suyun ruhuna duydukları saygı,

木々や岩 水に宿る精霊への尊敬

Suyun içinde kambur balinaların inanılmaz seslerini duyabiliyorsun.

‎ザトウクジラの鳴き声が ‎海中に響き渡る

Kuyu kuruyuncaya kadar asla suyun değerini bilmeyiz.

水の価値は井戸がかれて始めて分かる。

Suyun ne kadar saf olduğunu kontrol ettiler.

彼らは水がどれぐらいきれいか調べた。

Biz içecek suyun temini için nehre bağlıyız.

私たちは飲料水の供給をその川に頼っている。

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

影(かげ)を水面に映(うつ)さないように― 注意しておきたい

Musluk suyun çok sert. Bir yumuşatma cihazı al.

貴殿宅の水道水は硬水過ぎます。軟水を使用しましょう。

- Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Bütün sıcak suyu kullanma.

お湯を全部使わないで。

Suyun üstünde gördüğün şey sadece buz dağının tepesi.

水面に現れてるのは氷山の先端にすぎない。

Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.

オアシスには水がある 生き物もいるさ

Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.

雨が降る様子を想像して 水が全部ここに集まってくる

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

高い所から水に入りたい

Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.

‎うちのバンガローは ‎高潮線より下にあった

Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.

‎水温は ‎摂氏8~9度まで下がる ‎息が上がる冷たさだ

Okyanuslar, göller ve nehirlerden buharlaşma, havadaki suyun% 90'ını oluşturur.

空気中の水分の内90%は海洋、湖沼、河川から蒸発したものだ。

Çimenin olduğu yerde su yoktur. Suyun olduğu yerde çimen yoktur.

草が生えているところに水はない。水があるところに草は生えない。

Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.

もしくは水のほうだ 水があれば生き物がいる

Bir litre benzinin maliyetinin bir litre suyun maliyetinden daha ucuz olduğu bir ülkede yaşıyorum.

私は水1リットルよりもガソリン1リットルの方が安い国に住んでいます。