Translation of "Girdiğimde" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Girdiğimde" in a sentence and their japanese translations:

Odaya girdiğimde onu gördüm.

私はその部屋に入ったとき彼を見かけた。

Odaya girdiğimde, piyano çalıyordu.

その部屋に入ると、彼女がピアノを弾いていた。

Odaya girdiğimde öğle yemeği yiyordu.

私が部屋に入って行くと、彼は昼食を摂っているところだった。

Onun odasına girdiğimde, kitap okuyordu.

私が彼の部屋に入ると、彼は本を読んでいた。

Odaya girdiğimde bir köpek buldum.

私が部屋に入っていくと、一匹の犬がいた。

Ben içeri girdiğimde, Kuniko çoktan yemişti.

私が入ってきた時、クニ子はすでに食べ終えていた。

Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'yi öpüyordu.

私が教室に入った時、トムはメアリーにキスをしていた。

Mutfağa girdiğimde, o pilavlı tavuk köri yapıyordu.

私が台所へ入ったとき、彼女はチキンカレーライスを作っていた。

Onun odasına girdiğimde onu bir kitap okurken buldum.

私が彼の部屋に入ると、彼は本を読んでいた。

Ben odaya girdiğimde oğlum birkaç saattir yazı yazıyordu.

私が部屋に入った時息子はもう何時間も書きものをしていた。

Çay salonuna girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

喫茶店に入ったら、2人の青年がテレビでレスリングの試合を見ていた。

Çay odasına girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

喫茶店に入ったら、二人に青年がテレビでレスリングの試合を見ていた。

Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.

兄は読書に夢中だったので、私が部屋に入ったのに気づかなかった。

Ben kafeteryaya girdiğimde, iki tane genç adam televizyonda bir güreş maçını izliyordu.

喫茶店に入ったら、2人の青年がテレビでレスリングの試合を見ていた。

Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.

彼の部屋に入った時、彼は20年に渡るゴルフ歴で手にしてきたトロフィーの数々を私に見せた。

Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi.

最初に大学に入って一番驚いたのは、効果的な勉強方法を知っているクラスメートがごく僅かだったということだ。