Translation of "Dinlemeyi" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Dinlemeyi" in a sentence and their japanese translations:

Radyo dinlemeyi durdurdum.

私は、ラジオを聞くのをやめた。

Müzik dinlemeyi severim.

私は音楽を聴くのが好きです。

Yardım talebimizi dinlemeyi reddetti.

彼は我々の援助の要請に全く耳を貸さなかった。

O, beni dinlemeyi reddediyor.

彼はがんとして私の言うことを聞かない。

O, müzik dinlemeyi sever.

彼女は音楽を聞くことが好きだ。

Dinlemeyi çalışmaya tercih ederim.

私は働くよりものんびりするほうが好きだ。

İyi müzik dinlemeyi severim.

私はよい音楽を聞くのが好きだ。

O, radyo dinlemeyi sever.

彼は、ラジオを聴くのが好きだ。

Ben radyo dinlemeyi seviyorum.

ラジオを聴くのが好きなんだ。

- Tom ders çalışırken müzik dinlemeyi sever.
- Tom çalışırken müzik dinlemeyi sever.

トムは音楽を聞きながら勉強するのが好きだ。

- Müzik dinlemeyi severim, özellikle caz.
- Müzik dinlemeyi severim, özellikle de caz.

私は音楽を聴くこと、とりわけジャズを聞くのが好きです。

O, hüzünlü melodileri dinlemeyi unutmaz.

彼女はその悲しい曲を聞いたことを忘れられないだろう。

Ben onu dinlemeyi çok ilginç buldum.

彼の話を聞くのはとてもおもしろいと思った。

Ben de radyoda müzik dinlemeyi severim.

私はラジオで音楽を聞くのも好きだ。

Tom araba sürerken radyo dinlemeyi seviyor.

トムは運転するときにラジオを聴くのが好きだ。

Heveslice, kabilenin en ünlü avcısını dinlemeyi beklemektedirler.

部族でもっとも名高いハンターの 話を聞きたくてうずうずしているのです

Kendi kendine konuşmaktansa başkalarını dinlemeyi tercih eder.

彼女は自分で話すよりも他の人の話を聞きたいと思っている。

Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?

- 音楽を聴くのが好きですか、それとも、歌うのが好きですか。
- 音楽は聞くのが好きですか、それとも歌うのが好きですか。

Onların evde kalmasını sağlamak için çok uğraştım fakat onlar beni dinlemeyi reddettiler.

私は家にとどまるようにと彼らに懸命に言ったが、彼らは断固として私の意見に耳を傾けようとはしなかった。