Translation of "30'da" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "30'da" in a sentence and their japanese translations:

06:30'da kalkarım.

私は六時半に起きる。

- Okul sabah 8:30 da başlar.
- Okul 8:30'da başlar.

- 授業は午前8時30分に始まる。
- 授業は8時半に始まる。
- 学校は8時30分に始まります。

Sabah 6:30 da uyanırım.

- 朝6時半に目を覚まします。
- 朝は6時半に起きます。

7: 30'da Kahvaltı ettim.

- 7時半に朝食を食べた。
- 7時半に朝食をとった。

6:30'da geri döneceğim.

6時半に戻ります。

Ders 8:30 da başlar.

授業は八時三十分から始まる。

8:30 da okula vardık.

私たちは8時半に学校に着きました。

Ben 6:30 da döneceğim.

6時半に戻ります。

Ben 6:30'da döneceğim.

- 私は6時半に戻ります。
- 6時半に戻ります。

Okul 8:30'da başlar.

- 授業は8時半に始まる。
- 学校は8時半から始まる。
- 学校は8時30分に始まります。

- Hocayla 1:30'da randevum var.
- Profesörle 1:30'da randevum var.

私は教授と1時30分に会う約束がある。

Ekspres akşam 6:30'da varır.

- 急行は午後6時30分着だ。
- その急行は午後六時三十分着だ。

Birinci sınıf 8. 30'da başlar.

1時間目は8時半に始まります。

Uçak saat 2:30'da kalktı.

飛行機は二時半に離陸した。

Uçak Heathrow'dan 12:30'da kalkıyor.

飛行機は12時半にヒースロー空港を出発する。

O, 6:30'da trenle gidecek.

彼は6時半の列車で出発する。

6:30'da beni ara lütfen.

- 6時半にお電話ください。
- 6時半に電話してください。

İngilizce ders 8:30 da başladı.

その英語の授業は8時30分から始まった。

Genellikle 7:30 da kahvaltı yaparız.

私たちはふつう7時半に朝食を食べます。

Lütfen beni 6:30'da uyandır.

六時半に起こしてください。

Bu sabah 6:30'da kalktım.

けさは6時半に起きた。

Ben eve 6:30 da dönerim.

6時半に帰ってくるよ。

Alarm 5:30 da çalmaya başladı.

目覚しは5時30分に鳴った。

Tom 6:30'da eve vardı.

トムさんは六時半に帰りました。

- Babam saat 16:30'da Honolulu'ya varacak.
- Babam öğleden sonra 4:30'da Honolulu'ya varacak.

父は午後4時30分にホノルルに着く事になっている。

O, saat 6:30'da Şikago'ya varacak.

6時半にシカゴに着きます。

226 nolu uçak saat 10:30 da kalkacak.

226便は10時30分に離陸します。

Akşam saat 06:30'da Imperial Otelin lobisinde buluşalım.

午後6時30分に帝国ホテルのロビーで会いましょう。

- Okul 3:30'da bitti.
- Okul 3.30'da bitti.

- 学校は三時半に終わる。
- 学校は三時半に終わります。

Yarın buraya saat 02:30'da tekrar gelebilir misiniz?

明日の2時半にまたここに来てもらってもいい?

- Okul 8:30'da başlar.
- Okul sekiz buçukta başlar.

- 授業は8時半に始まる。
- 学校は8時半から始まる。
- 学校は8時30分に始まります。

Öyle yapmasını istediği için Tom Mary'yi 6:30'da uyandırdı.

トムは頼まれていた通りメアリーを6時半に起こした。

Bir kural olarak, o, sabahleyin yaklaşık 80:30'da ofise varır.

彼は概して8時半頃会社に着く。

- Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
- Genellikle yaklaşık saat 6:30 da kalkarım.

私は普通六時半頃おきます。

Lütfen, öğleden sonra saat 2:30'da, ikinci katta bulunan konferans salonundaki toplantıya katılın.

午後2時30分に2階の会議室でミーティングをするので出席してください。

- O, 6:30'da her gün onu uyandırır.
- O, onu her gün 6.30'da uyandırır.

彼女は彼を毎日6時30分に起こしている。

Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.

トムは6時半にベッドから転がり出ると、もつれた足でキッチンへ行き、トースターに二枚パンを突っ込んだ。