Translation of "Sabırsızlıkla" in Italian

Tom sabırsızlıkla oturdu.

- Tom sedeva impazientemente.
- Tom sedeva con impazienza.

Tom sabırsızlıkla bekledi.

Tom aspettava impazientemente.

Tom sabırsızlıkla bekliyor.

- Tom sta aspettando impazientemente.
- Tom sta aspettando con impazienza.

Gelecek yüzyılı sabırsızlıkla bekleyelim.

Guardiamo avanti al prossimo secolo.

Onun hediyesini sabırsızlıkla bekliyorum.

Sto aspettando con impazienza il suo regalo.

Tom Noeli sabırsızlıkla bekliyor.

Tom non vede l'ora che sia Natale.

Yeni romanını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Non vedo l'ora di leggere il tuo nuovo romanzo.

Doğum günü partisini sabırsızlıkla bekliyor.

Sta aspettando con impazienza la sua festa di compleanno.

Tom emeklilik için sabırsızlıkla bekliyor.

Tom non vede l'ora di andare in pensione.

Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

- Non vedo l'ora di andare a caccia con mio padre.
- Io non vedo l'ora di andare a caccia con mio padre.
- Non vedo l'ora di andare a cacciare con mio padre.
- Io non vedo l'ora di andare a cacciare con mio padre.

Sürekli sabırsızlıkla beklediğim bir şeyin olması için çabalarım.

Cerco sempre di avere qualcosa da attendere con impazienza.