Translation of "John'la" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "John'la" in a sentence and their italian translations:

Tom John'la samimidir.

Tom è in buoni rapporti con John.

John'la konuşmak istiyorum.

Vorrei parlare con John.

Tom'la Mary John'la konuşmadı.

- Tom e Mary non hanno parlato con John.
- Tom e Mary non parlarono con John.

John'la konuşan kız Susan'dır.

La ragazza che sta parlando con John è Susan.

Tom Mary'yi John'la gördü.

- Tom ha visto Mary con John.
- Tom vide Mary con John.

- Tom, Mary'nin John'la konuşmasını istemedi.
- Tom, Mary'den John'la konuşmasını istemedi.

Tom non voleva che Mary parlasse con John.

Tom ve Mary, John'la konuşuyorlar.

Tom e Mary stanno parlando con John.

Tom ve Mary, John'la ilgilenecek.

Tom e Mary si prenderanno cura di John.

Tom Mary'nin John'la olduğunu biliyordu.

Tom sapeva che Mary era con John.

Tom Mary'nin John'la tanışmasını istiyor.

Tom vuole che Mary incontri John.

Tom Mary'ye John'la konuşmasını söyledi.

Tom disse a Mary di parlare con John.

Tom Mary'ye John'la yüzmemesini söyledi.

Tom disse a Mary di non nuotare con John.

- Tom ve Mary onu John'la birlikte yapıyorlar.
- Tom ve Mary bunu John'la yapıyor.

Tom e Mary lo stanno facendo con John.

Tom ve Mary John'la konuşmak istemiyor.

Tom e Mary non vogliono parlare con John.

Tom ve Mary sorunlarını John'la görüşüyordu.

Tom e Mary stavano discutendo dei loro problemi con John.

Tom ve Mary John'la aynı yaştalar.

Tom e Mary hanno la stessa età di John.

Tom, Mary'yi John'la dans ederken gördü.

- Tom ha visto Mary ballare con John.
- Tom vide Mary ballare con John.
- Tom ha visto Mary danzare con John.
- Tom vide Mary danzare con John.

Tom Mary'yi John'la konuşmaktan vazgeçirmeye çalıştı.

Tom cercò di far sì che Mary smettesse di parlare con John.

Tom Mary'nin John'la görüştüğünü ne zaman öğrendi.

Tom quando l'ha scoperto che Mary si stava vedendo con John?

Tom hem Mary hem de John'la arkadaştı.

Tom era amico sia di Mary che di John.

Tom çarşamba günü Mary'nin John'la buluşmasını ayarladı.

Tom ha organizzato in modo che Mary incontri John mercoledì.

Tom, Mary'nin John'la ne zaman tanıştığını bilmiyordu.

Tom non sapeva quando Mary aveva incontrato John.

Lehçesinden dolayı, Tom her zaman John'la alay eder.

Tom prende sempre in giro John per via del suo dialetto.

O John'la tanışmadan önce, Tom Mary'nin erkek arkadaşıydı.

Tom era il ragazzo di Mary prima che lei incontrasse John.

Tom'un bildiği kadarıyla, Mary John'la birlikte Boston'da olabilirdi.

Per quel che ne sapeva Tom, Mary avrebbe potuto essere a Boston con John.

Kimle gitmeyi tercih edersin, Tom'la mı yoksa John'la mı?

Con chi preferiresti uscire, Tom o John?

Tom ve Mary her ikisi de John'la Boston'a gitmek istedi.

Sia Tommaso che Maria volevano andare a Boston con Giovanni.