Translation of "Üçüncü" in Italian

0.017 sec.

Examples of using "Üçüncü" in a sentence and their italian translations:

Üçüncü adım:

Passo numero tre:

Üçüncü prensip:

Il terzo principio

Üçüncü olarak:

Numero tre:

Tormasov'un Üçüncü Ordusu.

la Terza Armata del generale Tormasov.

İngilizce üçüncü dönem.

Inglese è alla terza ora.

Kütüphanemiz üçüncü katta.

La nostra biblioteca è al terzo piano.

Tom üçüncü katta.

Tom è al terzo piano.

Üçüncü dileğin nedir?

- Qual è il tuo terzo desiderio?
- Qual è il suo terzo desiderio?
- Qual è il vostro terzo desiderio?

Üçüncü seçenek nedir?

Qual è la terza scelta?

Üçüncü seçenek düşünülemez.

La terza opzione è impensabile.

Boston'da üçüncü günüm.

È il mio terzo giorno a Boston.

Odam üçüncü katta.

- La mia stanza è al terzo piano.
- La mia camera è al terzo piano.

Tom üçüncü sırada.

Tom è al terzo posto.

Biz üçüncü kattayız.

- Siamo al terzo piano.
- Noi siamo al terzo piano.

- Asansörle üçüncü kata çıktım.
- Asansörle üçüncü kata indim.

Ho preso l'ascensore per il terzo piano.

Üçüncü Kutup Konseyini kuralım,

la fondazione del Consiglio del Terzo Polo,

Üçüncü olarak moral için.

In terzo luogo, il morale.

Üçüncü Birlik kuşatmadan kurtulmuştu.

Il Terzo Corpo è sfuggito all'accerchiamento.

Üçüncü dönemde İngilizcemiz var.

- Abbiamo inglese alla terza ora.
- Noi abbiamo inglese alla terza ora.

Lütfen üçüncü kata çık.

Per favore, vada al terzo piano.

Benim dairem üçüncü katta.

Il mio appartamento è al terzo piano.

Üçüncü bir alternatif istiyorum.

- Voglio una terza alternativa.
- Io voglio una terza alternativa.

Tom üçüncü sınıf öğrencisi.

Tom è uno studente di terza elementare.

Bu benim üçüncü haftam.

Questa è la mia terza settimana.

Bu benim üçüncü evliliğim.

Questo è il mio terzo matrimonio.

Üçüncü sahne başlamak üzere.

Adesso comincia il tiro atto.

Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır.

La stazione di Tokyo è la terza fermata.

Üçüncü bir seçenek yok.

Non c'è una terza scelta.

Bu benim üçüncü dileğim.

Questo è il mio terzo desiderio.

Tom üçüncü çeyrekte oynamadı.

- Tom non ha giocato nel terzo quarto.
- Tom non giocò nel terzo quarto.

Bu, Boston'da üçüncü günümüz.

- È il nostro terzo giorno a Boston.
- È la nostra terza giornata a Boston.

Arkadaşım üçüncü katta yaşıyor.

- Il mio amico vive al terzo piano.
- Il mio amico abita al terzo piano.
- La mia amica vive al terzo piano.
- La mia amica abita al terzo piano.

Bu benim üçüncü evim.

Questa è la mia terza casa.

Üçüncü seçeneği tercih ederim.

Preferisco la terza opzione.

Tom'un odası üçüncü katta.

La stanza di Tom è al terzo piano.

- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

L'ho incontrata per caso sulla Third Avenue.

- Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandılar.
- Üçüncü kata kadar asansörle çıktılar.

- Hanno preso l'ascensore per il terzo piano.
- Loro hanno preso l'ascensore per il terzo piano.

Ama benim öğrencilerim üçüncü sınıftalar,

Ma i miei allievi sono in terza elementare,

Teknolojik medeniyetin gelişimi üçüncü engel.

Lo sviluppo della civiltà tecnologica è la terza barriera.

O üçüncü bir kez denedi.

- Ha provato una terza volta.
- Provò una terza volta.

Tom'un oğlu üçüncü kez soyuldu.

Il figlio di Tom è stato rapinato per la terza volta.

Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.

La Terra è il terzo pianeta a partire dal sole.

Tom bir üçüncü sınıf öğrencisi.

Tom è uno studente del terzo anno.

Oh hayır, on üçüncü cuma!

Oh no, è venerdì tredici!

Avustralya'nın üçüncü büyük kenti nedir?

Qual è la terza città più grande dell'Australia?

Üçüncü bir yol var mı?

C'è un terzo modo?

Ben bir üçüncü sınıf öğrencisiyim.

Sono un'allieva della terza elementare.

Bugün ocak ayının üçüncü cuması.

Oggi è il terzo venerdì di gennaio.

Üçüncü bir seçenek falan yok.

Non c'è una terza opzione.

- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala aitti.

La terza stella apparteneva a un certo re.

Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?

Poi la terza cosa -- bum!-- Kayak. Che?!

üçüncü kattaki pencereden betonun üzerine düştüm.

sono caduto dalla finestra del terzo piano sul marciapiede sottostante.

Hindistan, Asya'nın en büyük üçüncü ülkesidir.

L'India è il terzo paese più grande dell'Asia.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandı.

- Ha preso l'ascensore per il terzo piano.
- Lei ha preso l'ascensore per il terzo piano.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandık.

- Abbiamo preso l'ascensore per il terzo piano.
- Noi abbiamo preso l'ascensore per il terzo piano.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandınız.

- Ha preso l'ascensore per il terzo piano.
- Lei ha preso l'ascensore per il terzo piano.
- Avete preso l'ascensore per il terzo piano.
- Voi avete preso l'ascensore per il terzo piano.

Bu sorunu üçüncü bölümde ele alacağız.

Tratteremo questo problema nel capitolo tre.

Tom'un üçüncü eşi 2013'te öldü.

- La terza moglie di Tom è morta nel 2013.
- La terza moglie di Tom morì nel 2013.

Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.

Ecco perché è chiamato anche il "terzo polo".

Götürdü ve Ney ve Üçüncü Kolordu devraldı.

Ney e il Terzo Corpo subentrarono.

Tom üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandı.

Tom ha preso l'ascensore per il terzo piano.

Mary üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandı.

Marie ha preso l'ascensore per il terzo piano.

Esperantodaki en yaygın üçüncü harf "e" dir.

La terza lettera più frequente nell'esperanto è la "e".

Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına

Visto che ora ho intrapreso personalmente questo viaggio

Mary Tom'un üçüncü evliliğinden olan en büyük çocuğu.

Mary è la figlia più grande di Tom dal suo terzo matrimonio.

Üçüncü dünya savaşının patlak verip vermeyeceğini merak ediyorum.

- Mi chiedo se scoppierà una terza guerra mondiale.
- Io mi chiedo se scoppierà una terza guerra mondiale.

Tom ve Mary üçüncü oğullarına John adını verdiler.

- Tom e Mary hanno chiamato il loro terzo figlio Tom.
- Tom e Mary chiamarono il loro terzo figlio Tom.

Bu film çok güzel, onu üçüncü kez izliyorum.

Questo film è bellissimo, è la terza volta che lo vedo.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

- Il terzo tentativo dell'uomo di smettere di fumare ha fallito.
- Il terzo tentativo dell'uomo di smettere di fumare fallì.

Bu yeni tedavi, birinci ya da üçüncü dünya ülkelerinde

Questo nuovo trattamento avrà la stessa qualità ed efficienza

On üçüncü yasa değişikliği tüm zenci köleleri serbest bıraktı.

Il tredicesimo emendamento ha liberato tutti gli schiavi afroamericani.

Üçüncü yörüngede Anders, tarihin en dikkat çekici fotoğraflarından birini çekti.

Sulla terza orbita, Anders ha catturato una delle foto più straordinarie della storia.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

Gli ussari russi caricarono e misero in rotta per del Terzo Corpo di Cavalleria di Arrighi.

Üçüncü çeyrekte GSMH, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 arttı.

La crescita del PIL nel terzo trimestre è stata 1% in più rispetto al trimestre precedente.

Sonra Mareşal Lannes'ın tavsiyesi üzerine, Napolyon ona Üçüncü Kolordu'nun komutasını verdi

Poi, su raccomandazione del maresciallo Lannes, Napoleone gli diede il comando del Terzo Corpo

Tom'un üçüncü evliliği mutsuzdu ve hâlâ bir kez daha boşanmayı düşünüyordu.

Il terzo matrimonio di Tom era infelice, e stava considerando di divorziare un'altra volta ancora.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

Sarebbe stato necessario in Russia, e fu richiamato nel 1812, con il comando del Terzo Corpo.

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

Il secondo e il terzo stadio hanno portato la navicella in orbita terrestre e poi sulla luna.

Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu... sondan bir önceki, son.

Primo, secondo, terzo, quarto, quinto, sesto, settimo, ottavo, nono, decimo... penultimo, ultimo.

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

Grande Armée - e marciarono verso est per affrontare la Terza Coalizione.

- 3'ün küpü 27'dir.
- Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.
- 3 üzeri 3 27 yapar.

Tre al cubo fa ventisette.

Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.

L'Organizzazione Mondiale della Sanità dice che l'abuso di alcol è la terza causa di morte e disabilità nel mondo.