Translation of "Yaklaşık" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Yaklaşık" in a sentence and their hungarian translations:

Yaklaşık üç.

Majdnem három.

Yaklaşık saat kaçta?

- Kábé hánykor?
- Nagyjából hánykor?
- Körülbelül hány órakor?

Yaklaşık bir ay.

Körülbelül egy hónap.

Saat yaklaşık üç.

Már majdnem három óra.

O yaklaşık otuzdur.

Harminc körül van.

- Ben yaklaşık altıda kalktım.
- Yaklaşık saat altıda uyandım.

Hat körül keltem fel.

Yaklaşık 80.000 örneği vardı.

Kb. 80 ezer mintát tartalmazott.

Yaklaşık 200 yıl önce,

Úgy 200 évvel ezelőtt

Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

- Körülbelül 133 kilométerre van Londontól.
- Körülbelül 133 kilométerre található Londontól.

O yaklaşık benim yaşımda.

Nagyjából velem egyidős.

Yaklaşık üç yıldır birlikteyiz.

Nagyjából három éve vagyunk együtt.

O yaklaşık senin yaşında.

Korodbeli.

Yaklaşık elli dolar ödedim.

Ötven dolcsi körül fizettem.

Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.

Tom körülbelül egy idős Maryvel.

Yaklaşık 180 santimetre boyundayım.

Majdnem 180 centiméter magas vagyok.

Tom yaklaşık otuz yaşındadır.

Tamás maholnap harminc éves.

Tom yaklaşık otuz yaşında.

Tomi kábé harminc éves.

Yaklaşık üç haftadır buradayım.

Körülbelül három hétig voltam itt.

- Buradan yürüyerek yaklaşık otuz dakika.
- Buradan yayan yaklaşık 30 dk. uzaklıkta.

Körülbelül harminc perc innen gyalog.

Her biri yaklaşık yarım saatti

mindegyik kb. félórás,

Yaklaşık iki bin çeşit erik

csaknem 2000 különféle szilvafajta,

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

Ez kb. 50%-kal nagyobb az Amazonnál.

Yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.

a szegénységi index 39% körül volt.

Ve yaklaşık 135 diğer şeyi.

és még vagy 135 dolgot.

Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,

A kémiai energia közel fele elektromossággá alakul,

Yaklaşık iki katı artış gösteriyor,

csak mintegy a felére növekszik,

O, yaklaşık kaça mal olacak?

Körülbelül mennyibe fog kerülni?

O yaklaşık ne kadar sürecek?

- Körülbelül mennyi ideig fog tartani?
- Megközelítőleg milyen soká fog ez tartani?

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

Tojásméretű körülbelül.

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.

- Körūlbelül öt évet élt ott.
- Ott élt körülbelül öt évig.

O yaklaşık benim beden ölçümde.

Nagyjából akkora az ő mérete is, mint az enyém.

Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.

- Körülbelül egy hétig esett.
- Már egy hete esik.

Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.

Mintegy harminc percen belül visszaért.

Yaklaşık otuz avroya mal olur.

Ez körülbelül harminc euróba kerül.

O yaklaşık olarak 40 yaşında.

Nagyjából negyven.

Norveç'in nüfusu yaklaşık beş milyon.

Norvégia lakossága körülbelül 5 milliós.

Bu yaklaşık üç inç çapında.

Körülbelül nyolc centiméter az átmérője.

Yaklaşık ne kadar paran var?

Nagyjából mennyi pénzed van?

Yaklaşık 10 dakika önce ayrıldı.

Körülbelül tíz perce ment el.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

Nagyjából 300 embert tartóztattak le.

Orada yaklaşık bir hafta kalacağım.

- Úgy egy hetet maradok ott.
- Úgy egy hetet leszek ott.
- Körülbelül egy hetet leszek ott.
- Körülbelül egy hetet maradok ott.

Yaklaşık on beş kişi geldi.

Mintegy tizenöten előkerültek.

Yaklaşık on dakikalık sürüş mesafesinde.

Innen nagyjából tíz percnyi kocsiútra van.

Konser yaklaşık üç saat sürdü.

A koncert körülbelül három óra hosszat tartott.

Yaklaşık sekiz saat sonra öldü.

Körülbelül nyolc órával később meghalt.

Onu yaklaşık üç yıldır yapıyorum.

Úgy három évet csináltam ezt.

π yaklaşık 3.14159'a eşittir.

A π értéke körülbelül 3,14159.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

Két hónap alatt 10 kg-t fogytam.

Yaklaşık 1500 konut inşa edildi bile.

Körülbelül 1500 házat építettünk.

Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,

a központok felénél gyakorlatilag csak megfigyelőként voltunk jelen,

Her gün yaklaşık iki saat çalışırım.

- Nagyjából két órát tanulok minden nap.
- Minden nap nagyjából két órát tanulok.

O yaklaşık olarak 2,000 kitaba sahiptir.

Körülbelül kétezer könyve van.

Yaklaşık bir saat önce Tom aradı.

Tom körülbelül fél órája hívott fel.

Tom yaklaşık üç yıl önce öldü.

Tom körülbelül három éve halt meg.

O, yaklaşık olarak seninle aynı boydadır.

Körülbelül olyan magas, mint te.

Yaklaşık ayda kaç kez arabanı yıkarsın?

Havonta körülbelül hányszor mosod le a kocsidat?

Yaklaşık otuz dakika içinde orada olacağım.

- Úgy harminc perc múlva ott vagyok.
- Körülbelül harminc percen belül megérkezem.
- Mintegy harminc perc alatt érek oda.

Tom yaklaşık haftada otuz saat çalışır.

Tamás nagyjából heti 30 órát dolgozik.

Benim kedim yaklaşık on pound ağırlığında.

A macskám körülbelül tíz fontot nyom.

Bu şehrin nüfusu yaklaşık ne kadar?

Hozzávetőlegesen mekkora ennek a városnak a lakossága?

Yaklaşık bir saat önce köpeği besledim.

Nagyjából egy órája megetettem a kutyát.

Yaklaşık ne kadar paraya ihtiyacınız var?

- Nagyjából mennyi pénzed van?
- Úgy körülbelül mennyi pénz kell neked?

Savaş yaklaşık iki yıl boyunca sürdü.

A háború körülbelül két évig tartott.

Tom yaklaşık otuz dakika önce ayrıldı.

Tomi mintegy harminc perce távozott.

Tom yaklaşık olarak seninle aynı boyda.

Tom körülbelül olyan magas, mint te.

Sanırım yaklaşık 30 dakika içinde döneceğim.

- Szerintem egy harminc perc múlva jövök vissza.
- Szerintem nagyjából harminc perc múlva vissza fogok jönni.

Sonunda yaklaşık gece yarısı Boston'a vardık.

Végül éjféltájt megérkeztünk Bostonba.

Otobüs yaklaşık iki dakika içinde kalkıyor.

A busz körülbelül két perc múlva indul.

Yaklaşık saat 8'den beri uyuyor.

Körülbelül 8 óra óta alszik.

Yaklaşık gece yarısına kadar dans ettiler.

Körülbelül éjfélig táncoltak.

Bir müfrezede yaklaşık otuz asker vardır.

- Egy osztagban mintegy harminc ember van.
- Egy osztagban mintegy harminc emberből áll.

Sanırım Tom yaklaşık olarak otuz yaşında.

Szerintem Tom harminc körüli.

Tom yaklaşık 2.30'da eve vardı.

Tom fél három körül ért haza.

Genellikle yaklaşık 6.30'da okula gidiyorum.

Többnyire 6 óra 30-kor indulok el az iskolába.

Avustralya'da yaklaşık üç ay geçirmek istiyoruz.

Körülbelül három hónapot szeretnénk eltölteni Ausztráliában.

Bugün yaklaşık üç litre su içtim.

Körülbelül három liter vizet ittam meg ma.

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

Ez az élet szeretetének legtisztább formája,

Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca,

Megesett, hogy nagyjából másfél éven át

Bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim.

Végül vagy öt percig beszélgettem vele.

2100 yılında, yaklaşık 4 milyar tona çıkacak.

2100-ra ez hozzávetőleg 4 milliárd tonnányira nő.

Aldıkları parayı yalan söyleyerek yaklaşık %25 eksiltiyorlar.

azoknál a hazugság révén kapott pénz értéke kb. 25%-kal csökken.

Yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.

A célom az volt, hogy segítsek abban, hogy több szerencsénk legyen.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

Élete jó 80 százalékában jelen voltam.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

Ázsia csaknem négyszer akkora, mint Európa.

Dün yaklaşık olarak bu saatte ne yapıyordun?

Mit csináltál tegnap nagyjából ebben az időben?

Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır.

Körülbelül a Föld felszínének harmada szárazföld.

Tom yaklaşık bir yıl önce vefat etti.

Tamás körülbelül egy évvel ezelőtt halt meg.

Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyüktür.

Ausztrália megközelítőleg hússzor nagyobb, mint Japán.

Otobüsle oraya gitmek yaklaşık ne kadar sürer?

Körülbelül mennyi idő alatt lehet busszal odaérni?

Tom günde yaklaşık üç litre su içer.

Tom naponta körülbelül három liter vizet iszik.

Ben yaklaşık kırk yaşındayım ve hâlâ bekarım.

Közel negyven éves vagyok, és még mindig nem házasodtam meg.

Otobüs yaklaşık on üç dakika içinde gelecek.

Tizenhárom perc múlva kell megérkeznie a busznak.

İlk önce kendinizi yaklaşık 3 dakika tanıtın.

Először is, kérem, mutassa be magát három percben.

Konferans salonunda yaklaşık üç yüz kişi vardı.

Legalább háromszáz ember tartózkodott az előadóteremben.

Kız kardeşim ve ben yaklaşık aynı yaştayız.

A nővérem és én körülbelül egyidősek vagyunk.

Hastalığını atlatması John'un yaklaşık iki haftasını aldı.

Johnnak körülbelül két hét kellett, hogy kigyógyuljon a betegségből.