Translation of "Güçlükle" in Hungarian

0.003 sec.

Examples of using "Güçlükle" in a sentence and their hungarian translations:

Güçlükle yürüyebiliyorum.

- Menni is alig tudok.
- Alig tudok járni.

O güçlükle okuyabiliyor.

Alig tud olvasni.

Güçlükle ayağa kalkabilirim.

- Alig bírok felállni.
- Alig tudok felállni.

Tom'u güçlükle tanıdım.

Alig ismertem Tomit.

Tom'u güçlükle tanıyorum.

Alig ismerem Tomit.

Onu güçlükle tanıyorum.

Alig ismerem őt.

Valizi güçlükle kapatabildim.

Alig bírtam bezárni a bőröndöt.

Güçlükle hayatta kaldık.

Éppen hogy túléltük.

Seni güçlükle tanıyorum.

Alig ismerlek.

Onun davranışına güçlükle katlanıyorum.

Alig tudom elviselni a viselkedését.

Tom güçlükle Mary'yi tanıdı.

Tom alig ismerte meg Mary-t.

O adını güçlükle yazabiliyor.

Alig tudja leírni a nevét.

Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

Alig bírok lábra állni.

Tom güçlükle nefes alabildi.

Tom alig kapott levegőt.

O, yeniden yakalandığında güçlükle kaçmıştı.

Még alig szabadult, amikor újra elkapták.

Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.

Az idős nő nehezen ment fel a lépcsőn.

Tom Mary'nin söylediklerini güçlükle anlayabiliyordu.

Tom alig értette, amit Mari mondott.

- Neredeyse onu duyamıyordum.
- Onu güçlükle duyabiliyordum.

Alig hallottam.

O kadar yorgunum ki güçlükle yürüyebiliyorum.

Olyan fáradt vagyok, hogy alig tudok menni.

- Güçlükle yürüyebiliyorum.
- Hemen hemen hiç yürüyemiyorum.

Járni is alig tudok.

Çok yorgunum, gözlerimi güçlükle açık tutabiliyorum.

Olyan fáradt vagyok, alig bírom nyitva tartani a szemeimet.

- Ben gözlerime güçlükle inandım.
- Neredeyse gözlerime inanamıyordum.

Alig hittem a szememnek.

Tom tekrar yüzmeye gitme fırsatını güçlükle bekleyebiliyordu.

Tamás nem győzte kivárni az alkalmat, hogy elmenjen megint úszni.

Tom'un güçlükle trafiğe çıkabilecek ikici el bir arabası vardı.

Tominak volt egy használtan vett tragacsa, ami már alig működött.