Translation of "Yapraklar" in German

0.009 sec.

Examples of using "Yapraklar" in a sentence and their german translations:

Yapraklar sarı!

Die Blätter sind gelb.

Yapraklar dökülüyor.

Blätter fallen.

Yapraklar düştü.

Die Blätter sind gefallen.

Yapraklar sarıdır.

Die Blätter sind gelb.

Yapraklar düşüyor.

Die Blätter fallen.

- Yapraklar son baharda düşer.
- Yapraklar sonbaharda dökülür.

- Die Blätter fallen im Herbst.
- Im Herbst fallen die Blätter.

Yapraklar sonbaharda dökülür.

- Die Blätter fallen im Herbst.
- Im Herbst fallen die Blätter.

Yapraklar toprağa düştü.

Die Blätter fielen auf den Boden.

Sonbaharda yapraklar sararır.

- Im Herbst werden die Blätter gelb.
- Im Herbst wird das Laub gelb.

Yapraklar neden yeşildir?

Warum sind Blätter grün?

Yapraklar sessizce yere düşüyordu.

Blätter sanken leise zu Boden.

Yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.

Die Blätter färben sich im Herbst rot.

Yapraklar renk değiştirmeye başladı.

- Die Blätter haben angefangen, die Farben zu verändern.
- Die Blätter haben angefangen, sich zu verfärben.

Yapraklar sonbaharda kahverengi olur.

Blätter werden im Herbst braun.

Yapraklar peş peşe düştü.

Ein Blatt nach dem anderen fiel auf die Erde.

Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.

Alle Blätter des Baums sind gelb geworden.

Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.

Die Blätter auf den Bäumen haben sich rot gefärbt.

Neredeyse tüm yapraklar döküldü.

Fast alle Blätter sind gefallen.

Yapraklar ekimde düşmeye başlar.

Im Oktober beginnen die Blätter zu fallen.

Yapraklar kızarmaya ve sararmaya başladı.

Die Blätter begannen rot und gelb zu werden.

Ağaçlardaki yapraklar sonbaharda renk değiştirir.

Das Laub der Bäume verfärbt sich im Herbst.

Sadece yapraklar ve dallar var.

Das sind nur Blätter und Äste.

Son baharda yapraklar ağaçlardan düşer.

- Die Blätter fallen im Herbst.
- Im Herbst fallen die Blätter.

Ağaçlardaki yapraklar sonbaharda renk değiştirirler.

Das Laub der Bäume verfärbt sich im Herbst.

Yapraklar sana "Azota ihtiyacım var." der.

Die Blätter sagen einem: "Ich brauche Stickstoff."

Sonbaharda yapraklar renk değiştirir ve düşer.

Im Herbst verändern die Blätter ihre Farbe und fallen ab.

Sonbahar geldi ve yapraklar düşmeye başladılar.

Es wurde Herbst und das Laub begann zu fallen.

Düzensiz ölü yapraklar havuzun üstünde yüzüyordu.

Auf dem Teich schwammen vereinzelt abgefallene Blätter.

Bahçelerde ve parklarda yapraklar ağaçlardan düşer.

In Gärten und Parks fallen Blätter von den Bäumen.

Yapraklar iki veya üç hafta içinde kızaracak.

In zwei, drei Wochen werden sich die Blätter an den Bäumen wohl rot färben.

Akciğerler hayvanlar için neyse yapraklar bitkiler için odur.

Blätter verhalten sich zu Pflanzen wie Lungen zu Tieren.

Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu

Der sanfte Windhauch raschelte in den Blättern und ließ die Lichtstrahlen schimmern und funkeln.