Translation of "Sıkıca" in German

- Sıkıca tutunmaya çalış.
- Bunu sıkıca tutmaya çalış.

Versuche es fest zu halten.

Yukarıya sıkıca tutturdum.

Sie ist hier oben festgebunden.

Halatı sıkıca tutun.

Halte das Seil fest!

Sarmaşıkların dallara sıkıca sarılarak

Und wie sich die Lianen durch die Bäume emporschlängelten

Ben ona sıkıca sarıldım.

Ich habe sie ganz doll gedrückt.

O, sıkıca elime tutundu.

Er hielt fest meine Hand.

Tom Mary'ye sıkıca sarıldı.

Tom hat Mary fest umarmt.

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.

Sie presste ihre Lippen fest zusammen.

O, dalı sıkıca tuttu.

Er umklammerte den Ast.

O, kolumu sıkıca kavradı.

Sie hielt mich am Arm fest.

Ben ona sıkıca sarılıp ağladım.

Ich drückte ihn fest an mich und weinte.

Sıkıca-örülmüş halılar genellikle daha değerlidir.

Dicht geknüpfte Teppiche sind normalerweise wertvoller.

Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi.

Toms Hände waren fest zu Fäusten geballt.

Mary bana sıkıca sarıldı ve yanağımdan öptü.

Maria knuddelte mich und gab mir einen Kuss auf die Wange.

Küçük çocuk caddeyi geçerken annesinin elini sıkıca tuttu.

Der kleine Junge hielt die Hand seiner Mutter ganz fest beim Überqueren der Straße.

Tom kollarını Mary'nin etrafına koydu ve ona sıkıca sarıldı.

Tom schloss Maria in die Arme und drückte sie ganz fest.

Artık öyle bir yaşa geldim ki, hayatı oyun olarak algılamıyorum. Bugün hayallerimi daha sessiz, daha bilinçli ve daha dikkatli kuruyorum. Eğer insanlar duygularıma saygı göstermiyor ve dikkat etmiyorlarsa, onlara yol vereceğim. Yalan yanlış Dostluklar için dilenmeyeceğim ve onlara sıkıca tutunmayacağım. Artık başkalarının bir karara varmalarını beklemeyeceğim, aksine kendi kararlarımı vereceğim. Çok şeye sahip değilim ama bir yüreğim, duygularım ve gururum var.

Ich habe ein Alter erreicht, wo man das Leben nicht mehr als Spiel betrachtet. Heute träume ich leiser, wacher und achtsamer. Ich werde loslassen, wenn Menschen meine Gefühle nicht respektieren und achten. Ich bettle nicht um falsche Freundschaft und halte nicht daran fest. Ich warte nicht mehr, bis andere sich entschieden haben, sondern treffe meine eigenen Entscheidungen. Ich habe ein Herz, Gefühle und Stolz.