Translation of "Maaş" in German

0.007 sec.

Examples of using "Maaş" in a sentence and their german translations:

Maaş iyidir.

Die Bezahlung ist gut.

Maaş artışı istediler.

- Sie baten um eine Gehaltserhöhung.
- Sie forderten eine Gehaltserhöhung.

Tom maaş almadı.

Tom wurde nicht bezahlt.

Yarın maaş günü.

Morgen ist Zahltag.

Güzel bir maaş alıyor.

Er bekommt einen guten Lohn.

Bugün maaş günü mü?

Ist heute Zahltag?

Tom iyi maaş alıyor.

- Tom bekommt ein gutes Gehalt.
- Tom bekommt einen guten Lohn.

Ne maaş teklif ediyorsun?

Was für ein Gehalt bieten Sie?

- Türkiye'de en düşük maaş nedir?
- Türkiye'deki en düşük maaş nedir?

Was ist der Mindestlohn in der Türkei?

O, yüksek bir maaş alır.

Er bekommt ein gutes Gehalt.

Abd'de en düşük maaş nedir?

Was ist der Mindestlohn in den Vereinigten Staaten?

Suriye'de en düşük maaş nedir?

Wie hoch ist das Mindesteinkommen in Syrien?

Pakistan'da en düşük maaş nedir?

Welchen Mindestlohn hat man in Pakistan?

Yunanistan'daki en düşük maaş nedir?

Was ist in Griechenland der niedrigste Lohn?

O yüksek bir maaş alır.

Sie bekommt ein hohes Gehalt.

Tom yüksek bir maaş alır.

Tom bekommt ein gutes Gehalt.

Sana daha yüksek bir maaş öneremeyiz.

Wir können Ihnen kein höheres Gehalt anbieten.

Güney Afrika'da en düşük maaş nedir?

Wie hoch ist der Mindestlohn in Südafrika?

Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.

Die Gehaltskürzung des Bankkaufmanns war befristet, nicht dauerhaft.

Tom çok yüksek bir maaş alıyor.

Tom erhält ein sehr hohes Gehalt.

Tom, daha yüksek bir maaş istedi.

Tom bat um ein höheres Gehalt.

Tom üç yıldır maaş zammı almadı.

Tom hat schon seit drei Jahren keine Gehaltserhöhung mehr bekommen.

Maaş yaş ve deneyime göre tespit edilir.

Das Gehalt richtet sich nach dem Alter und der Berufserfahrung.

Neden onun bir maaş zammı talebini reddettiniz?

- Warum haben Sie seine Bitte um eine Lohnerhöhung abgelehnt?
- Warum hast du seine Bitte um eine Lohnerhöhung abgelehnt?
- Warum habt ihr seine Bitte um eine Lohnerhöhung abgelehnt?

Daha iyi bir maaş alabilmek için Fransızca öğreniyor.

Er lernt Französisch, um mehr Geld zu verdienen.

İşçiler daha iyi bir maaş için grev yapıyor.

Die Arbeiter streiken für eine bessere Bezahlung.

Tom daha yüksek maaş öneren bir şirkete taşındı.

Tom wechselte zu einer Firma, die ihm ein höheres Gehalt anbot.

- O iyi bir aylık kazanıyor.
- Güzel bir maaş alıyor.

- Er verdient gutes Geld.
- Er hat ein gutes Einkommen.
- Er bekommt einen guten Lohn.

Size istikrarlı bir taban maaş artı satış komisyonu ödenecektir.

Man wird Ihnen ein festes Grundgehalt plus Verkaufprovision zahlen.

Tom, şefinden bir maaş artışı istedi ancak o, onu başından savdı.

Tom bat seinen Chef um eine Gehaltserhöhung, aber der erteilte ihm eine Abfuhr.

Hava kötü ve maaş gününden önceki gün, bu yüzden bugün dışarı çıkmayacağım.

Das Wetter ist schlecht, und morgen ist Zahltag ist. Deswegen gehe ich heut’ nicht aus.

On muz ve beş ananas al, bu yüzden sen maaş gününden önce aç kalmazsın.

Nimm noch zehn Bananen und fünf Ananas, damit du in den Tagen bis zur Lohnzahlung nicht hungern wirst.

Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.

Er ging dorthin, um den Müllmännern dabei zu helfen, friedlich für bessere Löhne und Arbeitsbedingungen zu streiken.