Translation of "İspanyol" in German

0.005 sec.

Examples of using "İspanyol" in a sentence and their german translations:

Ebeveynlerim İspanyol.

Meine Eltern sind Spanier.

İspanyol bir gazeteciyim.

Ich bin ein spanischer Reporter.

İspanyol Büyükelçiliği nerededir?

Wo ist die spanische Botschaft?

İspanyol ekonomisi çöktü.

Die spanische Wirtschaft schwächelt.

İspanyol halkına şunları söyledi:

Er sagte dem spanischen Volk:

Bir İspanyol ile çalışıyorum.

Ich arbeite mit einem Spanier.

İspanyol arkadaşımın adı Enrique.

Mein spanischer Freund heißt Enrique.

Carmen bir İspanyol ismidir.

Carmen ist ein spanischer Name.

Babam İspanyol değil, Portekizli.

Mein Vater ist nicht Spanier, sondern Portugiese.

Ben onun İspanyol olduğunu biliyorum.

Ich weiß, dass sie Spanierin ist.

Salvador Dalí İspanyol bir artistti.

Salvador Dalí war ein spanischer Künstler.

İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor.

England importiert spanische Erzeugnisse.

İspanyol askerleri dumansız barut kullanırdı.

Die spanischen Soldaten benutzten rauchloses Schießpulver.

Valdés adında bir İspanyol fatihine dayanıyor,

bis zu einem spanischen Conquistador namens Valdés zurückverfolgen.

Belki o İtalyan ya da İspanyol.

Vielleicht ist er Italiener oder Spanier.

Nikaragua yerlileri, diğer Nikaragualılara 'İspanyol' derler.

Die nicaraguanischen Indios bezeichnen die anderen Nicaraguaner als „Spanier“.

İspanyol takvimde hafta pazartesi ile başlar.

Im spanischen Kalender beginnt die Woche am Montag.

İspanyol hükümeti ciddi kemer sıkma bütçesini duyurdu.

Die spanische Regierung hat einen drastischen Sparhaushalt angekündigt.

General Blake'in İspanyol ordusuna karşı ilk savaşları , Alcañiz'de

Ihr erster gemeinsamer Kampf gegen die spanische Armee von General Blake endete in einer demütigenden

Birçok İspanyol gerilla çetesine karşı koruma sözü verdi .

sich nicht besser benahmen als Banditen.

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.

Taucher haben vor der Küste Floridas Hunderte spanischer Goldmünzen gefunden.

Bir İspanyol ordusunu bozguna uğratarak düşmanı iki yöne kaçmaya gönderdi.

Armee in der Schlacht von Tudela in die Flucht. Der Feind floh in zwei Richtungen.

İspanyol askerleri ve siviller şehri efsanevi cesaretle savundu, ancak Lannes'in liderliği

Spanische Soldaten und Zivilisten verteidigten die Stadt mit legendärem Mut, aber Lannes 'Führung

Saguntum'da daha büyük bir İspanyol kuvvetini yendi… sonra büyük Valencia şehrini

Er besiegte eine größere spanische Truppe in Saguntum… und eroberte dann die große Stadt Valencia zusammen

Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve on beşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.

Im 15. Jahrhundert flüchteten die Juden vor der Spanischen Inquisition und suchten Zuflucht im Osmanischen Reich.

İlk olarak Valparaíso'daki İspanyol limanını vurdu. Oradan Şilili altını ve şarabı çaldı.

Zuerst traf er den spanischen Hafen von Valparaíso, wo er chilenisches Gold und Wein nahm.

16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler

Im sechzehnten Jahrhundert stießen türkische und spanische Piraten im Mittelmeer oft aufeinander.

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.

Tom spielte in einem chinesischen Restaurant in Frankreich auf seinem Englischhorn eine spanische Volksmelodie.

"Yüzyıllık Yalnızlık" İspanyol edebiyatının "Don Kişot"tan bu yana en önemli eseri sayılır.

"Cien años de soledad" wird als das wichtigste Werk der spanischen Literatur seit "Don Quixote" betrachtet.

Kraliyet tarzında yaşadı ve ünlü bir şekilde İspanyol kiliselerini o kadar büyük bir ölçekte yağmaladı ki

Er lebte im königlichen Stil und plünderte notorisch spanische Kirchen in einem solchen Ausmaß, dass

Kristof Kolomb bir kaşif değildi çünkü denizi seviyordu. O bir kaşifti çünkü İspanyol hapishanelerinden nefret ediyordu.

- Christoph Columbus war kein Entdecker, weil er das Meer liebte. Er war ein Entdecker, weil er spanische Gefängnisse hasste.
- Christoph Kolumbus war nicht, weil er das Meer liebte, sondern weil er die spanischen Gefängnisse hasste, Entdecker.
- Christoph Kolumbus war nicht aus Liebe zum Meer Entdecker, sondern aus Hass spanischen Gefängnissen gegenüber.