Translation of "Tutukladı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Tutukladı" in a sentence and their french translations:

Polis şüpheliyi tutukladı.

- La police arrêta le suspect.
- La police a arrêté le suspect.

Polisler birini tutukladı.

La police a arrêté quelqu'un.

O suçluları tutukladı.

Il a arrêté les criminels.

Polis hırsızı tutukladı.

Le policier a arrêté le voleur.

- Polisler kaçakçılık için onu tutukladı.
- Polis onu kaçakçılıktan tutukladı.

La police l'a arrêté pour contrebande.

Polis Tom'u tutukladı mı?

- Est-ce que la police a arrêté Tom?
- La police a-t-elle arrêté Tom?

Dün polisler şüpheliyi tutukladı.

Hier, la police a arrêté le suspect.

Polisler çocuk hırsızını tutukladı.

La police arrêta le kidnappeur.

Polis odadaki herkesi tutukladı.

La police a arrêté tous ceux présents dans la pièce.

Polis bir adamı tutukladı.

- La police a arrêté un homme.
- La police arrêta un homme.

Polis üç adamı tutukladı.

La police a arrêté trois hommes.

Polis neden Tom'u tutukladı?

Pourquoi la police a-t-elle arrêté Tom ?

Polis, kızı öldüren adamı tutukladı.

La police a arrêté l'homme qui avait tué l'enfant.

Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.

Le policier l'a arrêté pour conduite en état d'ivresse.

Polis katili tutukladı ve onu kelepçeledi.

Le policier a appréhendé le meurtrier et l'a menotté.

Polis iki suç çetesinden üyeler tutukladı.

La police arrêta des membres de deux groupes criminels.

Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.

Marie prenait de la drogue, donc la police l'a arrêtée.

1632'de Galileo, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde döndüğünü söyleyen bir kitap yayınladı. Katolik Kilisesi onu tutukladı ve yargıladı.

En 1632, Galilée a publié un livre qui disait que la Terre tourne autour du Soleil. Il a été arrêté et jugé par l'Église Catholique.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.

Les soldats l'ont arrêté, lui ont bandé les yeux, puis ils l'ont emmené derrière leur véhicule et l'un des soldats a visé et lui a tiré dans la jambe. Cette scène a été filmée et des millions de gens du monde entier l'ont vue.