Translation of "Tel" in French

O Tel Aviv'de yaşardı.

Auparavant, elle logeait à Tel-Aviv.

- Tel Aviv güzel bir şehirdir.
- Tel Aviv güzel bir kenttir.

- Tel Aviv est une belle ville.
- Tel Aviv est une ville magnifique.

Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.

Le bâtiment est entouré d'une clôture de fils barbelés.

Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum.

Je sais ce qu'est une agrafeuse.

Tom dikenli tel altında süründü.

Tom rampa sous les barbelés.

Tel Aviv'e gitmek için bugün Kahire'den ayrılıyorlar.

Ils quittent le Caire aujourd'hui pour Tel Aviv.

- Bu bir kafes.
- Bu bir tel kafes.

Cette cage est en fil de fer.

- Gitarımda bir tel kırdım.
- Gitarımdaki bir teli kopardım.

J'ai cassé une corde de ma guitare.

- Şimdiden birkaç tane beyaz saç telim var.
- Şimdiden saçımda birkaç tel beyaz var.

J'ai déjà quelques cheveux gris.