Translation of "Oynayacak" in French

0.003 sec.

Examples of using "Oynayacak" in a sentence and their french translations:

Kim tenis oynayacak?

Qui va jouer au tennis ?

Yarın tenis oynayacak.

Il jouera au tennis demain.

Tom'un oynayacak arkadaşları yok.

Tom n'a pas d'amis avec qui jouer.

O yarın futbol oynayacak.

Demain, il jouera au football.

Prenses rolünü kim oynayacak?

Qui jouera le rôle de la princesse ?

Birlikte oynayacak kimsesi yok.

Il n’a personne avec qui jouer.

O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.

- Il jouera au tennis avec ses amis.
- Il jouera au tennis avec ses amies.

O yarın beyzbol oynayacak.

Il va jouer au base-ball demain.

Kedi uzaktayken fareler oynayacak.

Quand le chat n'est pas là, les souris dansent.

Birlikte oynayacak kimsem yok.

Je n'ai personne avec qui jouer.

Tom yarın tenis oynayacak.

Tom jouera au tennis demain.

Oynayacak hiç yeşil alan yok.

Il n'y a pas d'espaces verts pour jouer.

O çocuk birlikte oynayacak birini istiyor.

Ce gosse veut quelqu'un pour jouer avec lui.

Onun birlikte oynayacak hiç arkadaşı yok.

Il n'a pas d'ami avec qui jouer.

- Yarın futbol oynuyor.
- Yarın futbol oynayacak.

Demain, elle jouera au football.

Onunla oynayacak başka hiç erkek yok.

Il n'a aucun camarade de jeu.

Tom bu öğleden sonra hentbol oynayacak.

Tom va jouer au handball cet après-midi.

O, gelecek okul festivalinde ilk kez başrol oynayacak.

Il jouera pour la première fois le rôle principal au prochain festival de l'école.

Birçok insan çocukların dışarıda oynayacak yeterli zamanı harcamadıklarını düşünüyorlar.

- Beaucoup de gens pensent que les enfants ne passent pas assez de temps à jouer à l'extérieur.
- Beaucoup de gens pensent que les enfants ne passent pas assez de temps à jouer dehors.

- Benim oynamak için hiç arkadaşım yok.
- Oyun oynayacak arkadaşlarım yok.

Je n'ai pas d'ami avec qui jouer.