Translation of "Fırçaladı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Fırçaladı" in a sentence and their french translations:

- Tom dişlerini fırçaladı.
- Tom dişini fırçaladı.

Tom se brossa les dents.

Tom saçını fırçaladı.

Tom se brossa les cheveux.

O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.

Elle donna un coup de brosse rapide à mes chaussures.

O, kocasının şapkasını fırçaladı.

Elle a brossé le chapeau de son mari.

Tom Mary'nin saçını fırçaladı.

- Tom a brossé les cheveux de Marie.
- Tom brossa les cheveux de Marie.

Tom kızının saçlarını fırçaladı.

Tom brossa les cheveux de sa fille.

O bir fırçayla mutfağın zeminini fırçaladı.

Elle frotta le sol de la cuisine avec une brosse.

O yüzünü kuruttu ve saçını fırçaladı.

Elle s'est séchée le visage et s'est brossée les cheveux.

Hızlıca kalktı, yüzüne soğuk su serpti, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.

Il s'est vite levé, s'est aspergé le visage d'eau froide, s'est brossé les dents, et s'est rasé.