Translation of "Ayağa" in French

0.011 sec.

Examples of using "Ayağa" in a sentence and their french translations:

- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.

- Il se mit debout.
- Il se dressa.
- Il s'est levé.

Ayağa kalk!

Redresse-toi !

Ayağa kalkamam.

Je ne peux pas me redresser.

Ayağa kalk.

- Lève-toi !
- Levez-vous !
- Mets-toi debout !
- Mettez-vous debout !

Ayağa kalkalım.

Levons-nous.

Ayağa kalkmayın.

- Ne te lève pas.
- Ne vous levez pas.

Yavaşça ayağa kalktı.

Il se leva lentement.

O, ayağa kalktı.

- Elle se leva.
- Elle s'est levée.

Ayağa kalk, lütfen.

Levez-vous, s'il vous plaît.

Ayağa kalkabilir misin?

Peux-tu te lever ?

Otur! Ayağa kalkma.

- Assieds-toi ! Ne te lève pas.
- Asseyez-vous ! Ne vous levez pas.

Güçlükle ayağa kalkabilirim.

- Je peux à peine me lever.
- Je peux à peine me mettre debout.

Hepimiz ayağa kalktık.

- Nous nous sommes tous mis debout.
- Nous nous sommes toutes mises debout.

Ben ayağa kalktım.

Je me suis levé.

Tom ayağa kalktı.

Tom se leva.

Ayağa kalkın çocuklar!

Debout les enfants !

Sami ayağa kalktı.

- Sami se leva.
- Sami s'est levé.

Herkes ayağa kalksın.

Levez-vous.

- Seninle konuşurken ayağa kalk!
- Ben sizinle konuşurken ayağa kalkın!

Levez-vous lorsque je vous parle !

O ayağa kalkmaya çalıştı.

Il a essayé de se lever.

Seninle konuşurken ayağa kalk!

Redresse-toi quand je te parle !

Konuşmak için ayağa kalkmalısınız.

- Tu devrais te dresser et parler.
- Tu devrais te lever pour parler.
- Vous devriez vous dresser et parler.
- Vous devriez vous lever pour parler.

Ayağa kalkmana gerek yok.

- Vous n'avez pas besoin de vous lever.
- Tu n'as pas besoin de te lever.

Adınız çağrıldığında ayağa kalkın.

Levez-vous lorsque votre nom est appelé.

Öğretmen ayağa kalkmamı söyledi.

Le professeur m'a dit de me lever.

Sizinle konuşurken ayağa kalkın.

Redressez-vous quand je vous parle.

Ayağa kalktığımda başım dönüyor.

- Je suis pris de vertige lorsque je me lève.
- Je suis pris de vertige lorsque je me redresse.
- Je suis prise de vertige lorsque je me lève.
- Je suis prise de vertige lorsque je me redresse.

Tom'un köpeği ayağa kalktı.

Le chien de Tom se leva.

Onların hepsi ayağa kalktılar.

Tout le monde s'est levé.

Baştan ayağa tüm kasları etkiliyor.

qui affecte tous mes muscles de la tête aux pieds.

Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.

- Nous nous levâmes tous d'un seul homme.
- Nous nous sommes tous levés d'un seul homme.
- Nous nous sommes toutes levées en même temps.

İskoçya'dan nefret ediyorsan ayağa kalk!

Que ceux qui détestent l'Écosse se lèvent !

Öğrencilerin hepsi birlikte ayağa kalktı.

Tous les étudiants se levèrent ensemble.

O bana ayağa kalkmamı emretti.

Il m'ordonna de me lever.

Öğretmenleri girdiğinde öğrenciler ayağa kalkar.

Les élèves se lèvent lorsque leur professeur entre.

- Herkes ayağa kalksın.
- Herkes kalksın.

Debout, tout le monde !

Herkes aynı anda ayağa kalktı.

Ils se levèrent tous en même temps.

Köpek baştan ayağa çamur kaplıydı.

Le chien était couvert de boue de la tête aux pattes.

Ben yavaş yavaş ayağa kalktım.

Je me suis levé lentement.

- O civatayı dik durdurdu.
- O, dimdik ayağa kalktı.
- O, dimdik ayağa fırladı.

Elle se tenait droit comme un i.

- Tom ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.
- Tom ayağa kalktı ve pencereye gitti.

Tom s'est dressé et s'est avancé vers la fenêtre.

Ayağa kalktım ve tekrar savaşa katıldım,

Et maintenant je me suis relevé et j'ai rejoint le combat,

Ayağa kalktı ve bir yanlış yaptığını,

il s'est levé et a annoncé qu'il avait fait une erreur

Ayağa kalktığında "Hakim hanım, mahkemeye döndüm

Son tour venu, il a dit : « Je suis revenu au tribunal

Lütfen terminale ulaşana dek ayağa kalkma.

Merci de rester assis dans votre siège jusqu'à notre arrivée au terminus.

Tom ayağa kalkmaya çalıştı ama beceremedi.

Tom essaya de se lever, mais il ne put point.

Ayağa kalk ve kendini tanıt lütfen.

- Levez-vous et présentez-vous, s'il vous plaît.
- Lève-toi et présente-toi, s'il te plait.

Ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

Elle se dressa et s'avança vers la fenêtre.

Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.

Linda se leva pour chanter.

Tom ayağa kalkmaya çalıştı fakat kalkamadı.

Tom essaya de se lever, mais il ne put point.

Tom Mary'nin ayağa kalkmasına yardım etti.

Tom aida Marie à se lever.

Onların hepsi aynı zamanda ayağa kalktı.

Ils se levèrent tous en même temps.

Ama en azından ayağa kalkıp ilerlemeye çalışıyorsanız

Mais si vous vous levez et essayez d'aller de l'avant,

Tüm seyirci ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı.

La totalité de l'audience se leva et commença à applaudir.

Amy ayağa kalkmak için çaba sarf etti.

Amy fit un effort pour se lever.

Acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.

elle s'est levée douloureusement et s'y est rendue.

Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.

Ce cœur bleu est une maison dans laquelle vous pouvez vous tenir debout.

O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.

Il m'a demandé de me lever.

Onun kızgın olduğu zaman ayağa kalkma alışkanlığı vardır.

Il a l'habitude de se lever lorsqu'il est en colère.

Ve Malala ona baskı yapanlara karşı açıkça ayağa kalktı

Malala s'est levée publiquement devant ses oppresseurs,

Hala şiiri okurken ayağa kalkar ama son dizeyi tamamlamaz.

Il meurt debout en récitant toujours le poème, mais il ne termine pas la dernière ligne.

O yine ayağa kalktığında kız ve keçi gözden kaybolmuştu.

Quand il se releva, la jeune fille et la chèvre avaient disparu.

- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.

- Veuillez rester assis.
- Veuillez rester assise.
- Veuillez rester assises.

Etmelerini yasaklayan kendi kodlarına sahip olan Jomsvikingler - örneğin bir tanesi başlarının kesilmesi için diz çökmeyeceğini söyledi, ayağa kalkmakta ve önden başlarının kesilmesinde

d'exprimer leur peur à tout moment - l'un d'eux a par exemple dit qu'il ne s'agenouillerait pas