Translation of "Açıklayabilir" in French

0.006 sec.

Examples of using "Açıklayabilir" in a sentence and their french translations:

- O, durumu açıklayabilir.
- O, şartları açıklayabilir.

Il peut expliquer la situation.

- Bunu açıklayabilir misin?
- Bunu açıklayabilir misiniz?

- Pourriez-vous expliquer cela ?
- Pourrais-tu expliquer ça ?

Amacımı açıklayabilir miyim?

Me fais-je bien comprendre ?

Cevabını açıklayabilir misin?

- Peux-tu expliquer ta réponse ?
- Pouvez-vous justifier votre réponse ?

Hoşnutsuzluğunu açıklayabilir misiniz?

Pouvez-vous expliquer votre mécontentement ?

Kuralları bana açıklayabilir misin?

- Pourrais-tu m'expliquer les règles ?
- Pourrais-tu m'en expliquer les règles ?
- Pourriez-vous m'expliquer les règles ?
- Pourriez-vous m'en expliquer les règles ?

Bunu bana kim açıklayabilir?

Qui peut m'expliquer ça ?

Bana bunu açıklayabilir misin?

Pouvez-vous me l'expliquer ?

Takımımızın neden kaybettiğini açıklayabilir miyiz?

Pouvez-vous expliquer pourquoi notre équipe a perdu ?

Biri bunu bana açıklayabilir mi?

Quelqu'un pourrait-il me l'expliquer ?

Lütfen bunu bana açıklayabilir misin?

Pouvez-vous m'expliquer cela, s'il vous plaît ?

- Bu makinenin nasıl çalıştığını açıklayabilir misin?
- Açıklayabilir misin, bu makine nasıl çalışıyor?

Pouvez-vous expliquer comment fonctionne cette machine ?

- Tom tüm bunları ayrıntılı olarak açıklayabilir.
- Tom bütün bunları ayrıntılı olarak açıklayabilir.

Thomas pourra t'expliquer tout cela en détail.

Tom'un neden burada olmadığını açıklayabilir misin?

- Peux-tu expliquer pourquoi Tom n'est pas ici ?
- Pouvez-vous expliquer pourquoi Tom n'est pas ici ?

Bu sözcüğü anlamıyorum. Onu açıklayabilir misin?

Je ne comprends pas ce mot. Est-ce que tu peux me l'expliquer ?

Bugün tüm Asya'da gördüğünüz girişimciliğin yükselişini açıklayabilir.

le pic d'entrepreneuriat que vous observez partout en Asie actuellement.

Birisi bunu bana ayrıntılı olarak açıklayabilir mi?

Est-ce que quelqu'un peut me l'expliquer en détail ?

Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.

expliquer la réticence ultérieure de Soult à diriger depuis le front.